Rüya;
Sonsuzluğa bir işaret
Beton içinde hareket
Rüya;
Suda erimiş iri tuz
Hep vitrinlerdeydi oyuncaklarım
dokunamadım
Sıkıntılar içimden geliyordu,
yakınamadım
Bakışları serseri bir kurşundu,
sakınamadım
Tembel bir tren beklerken istasyonda
Aşina yüzler arar gözler her yanda
Kimi ayrılır kimileri kavuşur
Mutluluk ve elem yaşanır bir anda
Tüter geçmişin kokusu vagonlardan
Beklemekteyim bıraktığın yerde
Gözlerim yolda ve kulağım seste
Seni yaşıyorum her bir nefeste
Kilitlediğin açılmaz kafeste
Beklemekteyim bıraktığın yerde
2006
Gardiyan Gardiyan çabuk getir anahtarları
Boşalttır geçeceğim tüm yolları
Gıcırdayarak açılsın da felçli kapı
Öttürsün çın çın izbe koridorları
Müdür Bey artık bitiriver şu muameleyi
İlkbahar
Gençlik ateşidir açar çiçekler
Oynaşır serçeler uçar böcekler
Gök gürler yağmur yağar taşar seller
Umursamaz tenhalarda aşk bekler.
Bu gece hatıralarda gezindim
Gramofondan şarkılar dinledim
Eski şarkılardı, yıllar öncesinden
Her şarkıda bir acı saplandı yüreğime
Ömrümün sayfalarını hatırlattı perdeler
Girdap gibi çekti beni acı hakikatler
Bu sefer gideceğim
Ağlayan gözlerini gömerek karanlıklara
İçten içe ağlarken
İşitmeyeceğim hıçkırıklarını
Kıracağım kalbini acıların
Bu sefer gerçekten gideceğim
Yolcu boynu bükük, yorgun gider,
Gözü yaşlı, yüzü solgun gider.
Fakirimin karnı aç, cebi boş.
Zenginlerse cebi dolgun gider.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!