Geçti gönül mevsim-i aşk-ı sefa
Dinlemez yar-ı gülşenim bivefa
Bülbül-ü şeydam lal-ü ebkem yazık
Kalb muazzeb, derde düşmüş bir defa
1995
Çiseleyen yağmur ve akşam
Ben sokaklar serserisi
Dolaşsam dolaşsam
Bakınsam kahvedeki aylaklara
Yavaşça uçuşan hayatlara
Ruhum şeb-i yeldada düşer de kedere
Yine de bir ah etmez ram olur kadere
Upuzun güvertesi cevizden oyma,
Bir usta kaptan, tayfasını sayma.
Adını da ben koymuştum; alınteri.
Gerçekten farksızdı, dümeni, her yeri.
Saatlerce seyretsem bıkmazdım ondan,
Görebilmek için çok kaçtım balkondan.
ANA
Elinde bir tespih yüzünde bir nur
İman huzuru yüzünden okunur
Baktığında sanki melek dokunur
Beyaz tülbentin çok yakışır sana
Geçti bahar soldu güllerim
Boyun büktü hep bülbüllerim
Bir ateşti söndü gençliğim
Savrulmakta şimdi küllerim
Heyhat o mevsim gelmez artık
Üstünde el dikimi bir takım,
Boynunda mavi bir fular,
Bilirdin iyi giyinmeyi
Şık adamdın vesselam
Sokakta fiyakayla yürürdün
Ben senle sohbet etmeyi istesem de
Ne hastanın gözlediği tabibim
Ne ıssız çöllerde yeşil bir vaha
Melanetlerle dolu bu kalbim
Kötüyüm, bildiğinizden çok daha
Ne denizcinin kayıp karasıyım
Denizde bir balık var
Balıkta bir neşe
Kıyıda bir çocuk var
Çocukta bir neşe
Zaman akmakta acep nerede durur
Bir Akrebin iğnesi vurdukça vurur
Tazecik bebekler başlarken hayata
Mezarlarda kemikler sessizce kurur
2010
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!