Dünyayı deviren pehlivan olsan,
Hele bir ayağın sürçüp düş de gör.
Can bildiğin bile cana kasteder,
Devlet olup gelsin, bir de başta gör...
Ne selamın alır, ne hatır sayar,
Bodrum gecelerinde yine hüzünler gizli,
İçimde ölümcül sancılar bakışlarım bomboş.
Rüzgar yine hüzünlü besteler yapıyor sözlerime,
Dalıp gidiyorum kayıp zamanlarıma.
Adını anmamaya yemin etmedim ama,
Her ayrılık bir başka çöküyor öksüz yüreğime,
Hangi dağın aşılmayan yamacı var gülüm
Hangi ayrılık mahşere dek sürer sanki
Hangi seven yürek koparmamış zincirleri
Hiç bir zehir yokluğundan daha acı değil inan ki...
Kaç saat kaç gün kaç ay yaşandı ki bilmem
Ömrümün baharı solup giderken,
Dudağımda hala senin adın var,
Gönül seni çoktan unuturdu ya,
Bizi bizden alan ah bu şarkılar...
Tam mutluyuz derken bir engel çıkar,
Bu yıl yine baharımı kış ettin,
Bir kalemde yıktın yere tuş ettin,
Bir lokma ekmeği bana taş ettin,
Felek gören gözün kör olsun senin...
Mekan bırakmadın, yıktın yerle bir,
Engin ufuklarda solarken güneş,
Sular hüzne çalar, akar sevdiğim.
Mazide kalan o sensiz yıllarım,
Ateşler söndürür, yakar sevdiğim...
Gizlemez ardına, ne sis ne gece,
Mahur bir beste gibi kalmışsın aklımda,
Sazların sustuğu yerde başlarken hüznüm
Ay ışığında yazdığım güftelere küstüm.
Kırık hayallerin gölgesinde kalan
Biraz senden biraz benden birkaç yalan,
Ve aldatılmış gecelere sürgün sevdalar,
Beni bana sorma gülüm,
Ben benlikten geçip gittim.
Tarla, dam sana emanet,
Ekinimi biçip gittim…
Düşsem de bin türlü dara,
Açmam içerinde yara,
Şiirli sabahlarda tanımıştım seni,
Gözlerin şiir gibi bakıyordu,
Şiir dökülüyordu kirpiklerinden gönül defterime,
Saçların şiir gibi dalgalanıyordu,
Şiir yağıyordu dışarda,
Mısralar kelimeler camlara vuruyordu,
Bağrımdaki ateş küle dönmeden,
Geleceksen haber veriver bana.
İstemem, caziben, cilven olmasın,
Sadece gönüldaş oluver bana…
Bırak, karlı dağlar yerinde kalsın,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!