Murat Nail Güney Şiirleri - Şair Murat N ...

Murat Nail Güney

Sakın ha sorma bana sensiz nasılım diye,
Kendine iyi bak diye söyleme can, sakın ha...
Gece gündüz hasretinle yaşıyor ölüyorum,
Seni her santimetre karenden öpüyorum...

Senden ayrı düşeli uykulara küsüm bak,

Devamını Oku
Murat Nail Güney

Senden dilediğim tüm dileklerim,
Hüsranla bittiyse kader utansın.
Ayıplamam seni terk ettin diye,
Yanılırsın gülüm, sen de insansın...

Bu aşk denilen şey ateşten gömlek,

Devamını Oku
Murat Nail Güney

Derin yaralarım deşme be dostum,
Baharlarım solar, güzlerim küser.
Temelli selamı kesme be dostum,
Gözlerim yaş dolar, sözlerim küser…

Öyle sus-pus durup beni sınama,

Devamını Oku
Murat Nail Güney

Gitsen bile kalbinde sır gibi sakla beni,
Sevginden başkasına, sonsuz yasakla beni,
Dünyada görüşmezsek, ahrette bekle beni;
Şimdi yum gözlerini, bir dilek tut içinden,
Gönder hatıra kalsın, bir tel kopar saçından…

Devamını Oku
Murat Nail Güney

Bu gece hasrete nöbet sırası,
Yana-yana bitti gönül çırası,
Bodrum kaç adım yer şunun şurası,
Gözümü yollarda koma sevdiğim...

Bulutlara özlemimi yükledim,

Devamını Oku
Murat Nail Güney

Nisan bereketiyle yağan her damla yağmur
Kirpiklerinden düşüp oluyor bin katre nur,
Bu zamanda bu sevda başka nerde bulunur;
Saymadım hasretinle kaç geceyi eskittim,
Bir göründün bayramdı, kâbus oldu sen gittin…

Devamını Oku
Murat Nail Güney

Sana duyuramadım yüreğimin sesini,
Şimdi kime yapayım aşkımın bestesini,
Bodrum gecelerinde yorgunum hasretinle,
Meçhul bir sevgilinin beklerim gelmesini...

Şu sevdalı yüreğim kaç kez vurgun yiyecek,

Devamını Oku
Murat Nail Güney

Uzat deme ellerini uzatamam artık
Bir zamanlar el ele idik deme,
Öylesine yıktın ki gururumu
Öyle uzak çarpıyor ki artık senden kalbim
Ellerim iki yanıma düştü,uzatamam....

Devamını Oku
Murat Nail Güney

Yürekte açtığın yaralar yetmez,
Her tuttuğum dalı kır da öyle git.
Sorma geçmişimi, yaşamadım ki,
Ömrümü ömrüne kur da öyle git…

Anlatamam sana, derdim derinde,

Devamını Oku
Murat Nail Güney

Sine-i bi çareme merhem oldu vuslatın,
Bab-ı gönülde şimdi mehteranlar çalıyor.
Kamerin şavkı süzülmüş engindeki sulara,
Emsal-i bahtım gibi yakamozlar ağlıyor...

Maşukun yaresine deva olur mu meylin,

Devamını Oku