Bazı anlar kaçmak istiyorum buralardan
Bazen bir anda topluyorum neyim varsa
Çakılıp kalıyor ayaklarım kapı önünde
Elimde bir çanta
Bazı anlar öldürmek istiyorum kendimi
Tam varmışken cehennemin kapısına
(Seçil'e en derin sevgilerimle)
Gözünüz aydın anneciğim
Siz babaanne oldunuz bende baba
Bizimkisinin sancısı tuttu
Geçen pazar gecesi sabaha karşı dörtte
Lütfen Azrail amca
Canımı acıtma
Zaten başım ağrıyor
Şöyle keyifli bir ölüm istiyorum
Mesela kahkaha atarken olabilir
İstersen biraz gıdıkla...
Bitmez tükenmez bir
Meydan muharebesiydi
Benim aşklarım
Hepsini ben kazandım
Onlar çekip gitti...
Bizim mahalle de şişman bir kız
Yolumu gözler gün boyu
Bense hep
Gece yarısından sonra giderim evime
Görmeyim diye onu…
Beni bulvarda vurdular
Kanat çırparak kaçışıyordu
Kuğulu da ağaçlara tünemiş kuşlar
Namludan fırlayan kurşunu bir ben gördüm
İnsanlar kör insanlar sağırdılar
Hiçbir şey için bu kadar geç kalmamıştım
Dostum Mesut Çavuşoğlu'na)
Ben ne zaman seni sorsam kendime ki
'Bunu sık, sık yaparım'
Şöyle yüzüne!
Utanca bandırılmış bir gülümsemeyle bakıyorum
O sarışını bir türlü hafızamda canlandıramadım bu akşam
Daha dikkatli bakacağım bir daha karşılaşırsam..
25 mayıs 94 Söke
Radyoda 'İkinci bahar' çalıyordu
Ben görmemiştim senin öteki yüzünü
Atmosfer iyice soğumuştu uyuyordu toprak
Güneş bir doğup bir batıyordu kısacıktı günler
Hızla yaşlanıyordum
Elimi uzatsam dokunabilirdim çocukluğuma
Bu gün yine tam karşımda oturuyorum
Parmak uçlarım ağlıyor saçlarına hasret
Birde ihtiyarım ki, birde hüzünlü
Yağmur yağsın istiyorum yırtılsın gökyüzü
Bulvarlarda saçak altlarlına saklanan kızların seyrinde
Öylece durmak istiyorum yıldırım düşmese
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!