Beni sorarmışsın duydumki beni
Eski günlerdeki gülümsememi
Üzmeyecek isem eğer ki seni
Ağlar durumdayım ya sen nasılsın
Kelamım iş yapmaz biçare dilde
Eskiden bardak bardak içilirdi şerbetler
Rakı masalarında tüketilirdi etler
Sakiyi aratmazdı hizmet eden morbetler
Ya bu güne yüreğim ya bu güne bak hele
Evlerde harmanlarda gülüp eylenilirdi
Senin gülmelerin bakıp gözüme
Parmak uçlarını sürmen yüzüme
Aşkından bir damla katman özüme
Yalanmış be hain yalanmış meğer
Saçından tırnağa akın, arın da
Ellerinde yağlanmış ip
Bağlıyorlar seçip seçip
Soysuzları hep es geçip
Onun bunun adamları
Gün doğmadan vura vura
Gönül suyum kana kana
Neden coşup akmıyorsun
Sana ne olmuşta bana
Dünkü gibi bakmıyorsun
Gözlerine sürme çekip
Dünya sana geniş bana dar iken
Üzerim dumanlı başım kar iken
Eğer istiyorsan fırsat var iken
Çek şu silahını çek öldür beni
Madem olmuyorsun aşkıma liman
Her yeri yeşilli doğduğum yurdu
Bayırı, çayırı, ormanı, kurdu
Hasreti içimde sanki kudurdu
Dağları özledim dağları bugün
Çamuru, batağı, atı, eşeği
Dağların eteğinde
Ayna yapmıştım camdan
Vermek nasip olmadı
Ayırdılar goncamdan
Tuzaklar kurulmuştu
Gölge düştü şafağımın üstüne
Ay uyumuş günüm günden bi haber
Bilmiyorum şavkın bana kastı ne
Yar uyumuş tenim tenden bi haber
Ensesine ayağımı bastığım
Sağda solda dolaşmanı
İster her an savaşmanı
İnsanlığın baş düşmanı
Paradır para, yürekte yara
En yakın dost gibi düşman




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!