Karşı kıyının seçilir seçilmez dalgalı ışıkları mutluluğum
yarı silik sevinçlerimle /tabiri yerinde /kıçı kırık bir hüznün seyircisiyim
bir kartanesi mutluluğu ne kadar tanımlıyorsa işte burda yüzlercesi
ki bu ferahlık hep mi bu kadar uzak olur Tanrım!
iklim yokuş yukarı/yorgun
ve pusunda-pususunda yine gece
Yine; her zaman olduğu gibi yollara dalmış
adımlamanı bekliyorum,
içimde alabildiğine kış mevisimi
ve dallarda matemli kuşlar..
Amansızca bulutlanan gecenin;
Bir kara yolculuğu bu acılar /sensizliğe gidilen
her tutunuş
yüreğimdeki tutku kadar! sağlam değilmiş sevgili
her doğrunun altında yatan ızdırap
ayaklanıyormuş sessiz!
Burunlara zarar patırtılar kopuyor
gayri ihtiyari akşam üstlerinde,
sevgilim kusura bakma ama
başka birinin ayağı kokuyor
bu tahribi ve meali mümkün olmayan hüzünde...
çelimsiz akşamların mahrumiyetiydi
Başım kazan gibi..
ruhumda daha önce
hiç rastlanmamış zedelenmeler..
önümde bir kaç
seçilir seçilmez umut..
duvarlara çarpan
Ne takvim kağıtları devirdik yokluğuna
ıssız
kederli
yarına muhtaç ama bugünsüz
çünkü umutsuz mutsuz ve uykusuz
Gözlerimden dökülür
yalnızlığım
tılsımını yitirmiş yıldız gibi
sönük, mecalsiz...
volkan gibi patlamalı oysa;
Mutluluğa hasret dumanlı gece gibi mi başlıyordun güne
yoksa herkesten saklanan koca bir sempatizm mi akıyordu gözlerinden
sorunlarınla çoğalan çözümsüzlüğe yol alan
bense hangi kedere konuyorum habersizim
bu telgraf teli yalnızlığında...
Şaka gibi geliyor zaman
asık suratların yılgın acılarına
dokunmadan geçiyor kapıdan
seni özlemek;
bir hikayedir.
karalama kağıtlarının terkisinde unutulmuş,
üstü başı toz içinde,
hevesle temize çekilmeyi bekleyen...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!