Pazartesi sabahı karanlık ve de kasvetli
Pazardan kalan duygular olmuş iyice mazi
Ertesi kuşluk vakti, sis dağılmaya yüz tuttu
Salı isimli gri oda, hafiften ışık doldu
Anlatmazsan çatlarım
Biriktirdiğim hisleri, fikirleri
Tutmaktan dilim şişti,
İsimleri, sıfatları, fiilleri
Keşke daha büyük olsaydı burun deliklerim
Ve sen konuşurken kapatsaydım gözlerimi
Daha iyi duyabilmek için söylediklerini
Ve koklayabilmek için nefesini
Affet beni ıskaladığım için kıymetli varlığını
Bordaya vuran çöpler
Teneke kutu, plastik şişe
Eski terlik, mısır koçanı
Hepsi de katran rengi
Hem göz hem mide bulandırıcı,
Mavi koridorun ucunda püfür püfür bir oda,
Dört duvarı okyanus olan mini mini bir ada,
Üstünde yaşarken küçük, içinde taşırken devasa,
Kabristandan dönüyorum; kırgın, kızgın, üzgün, ürkek
Babadan ayrılmış çocuğum, değilim o an erkek
Oysa annemi de ellerimle vermiştim toprağa
Nedense babamın kabri daha çok aitmiş bana
Tüm gayretim, yeni bir başlangıç için
Doğmaya çalışıyorum
Karanlıktan ışığa giden yolda
Uğraşıp duruyorum
İlerlemek için, ama unutmadan
Nereden ve nasıl geldiğimi,
Elli bir yaşında, hızımı kesen yılların birikimi kekamozlardan kurtulmak istedim.
Sorumluluklarımdan sıyrılıp kendimi engin denizin mavi ellerine emanet ettim.
Güneyli rüzgarla yeniden arkadaş olacağım ve beni yeni ufuklara taşıyacak.
Küçük bir yelkenl için ne güzel histir özgürlüğü çocukmuşcasına sarıp kucaklamak.
Doğmadık hiçbirimiz aslında
Ve de ölmüyor hiç kimse dolayısıyla
Ne hasta ihtiyar ne masum bebek
Saksağan gibi parlak peşinde koşmasak savaşlar bitecek
Masal değil anlattığım, sonuna kadar sabret lütfen
Kapanacak yaraların, akıntıya kapılmadan beklersen
Rahmetli dedem derdi,
Yoktur mehtabın dengi
Sihir, keramet onda
Kalemi gümüş rengi
Atar imza geceye




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!