Boşalan şu kalbine vefalı dost ararken
Yalnızlığın kâbus gibi etrafını sararken
Yaranın ilacı bir fedakâr yar varken
El verip elimi tutarmısın sevdiğim.
Şimdi Ferhat ile Şirini
Kerem ile Aslıyı
Ayağa kaldırmanın
Bir alemi yok.
Kiraz dudakları
Üzüm gözleri
Hep ben mi söyleyeyim
Hep ben mi yazayım.
Kalbimin muhtarı oldun
Bense aza yım.
Hep seni düşünür
Hep seni yazarım.
Bir çocuğun yumuk elleri
Yumruk olmuş yanaklarında.
Sıkışmış ipek saçları
Kafasıyla
Pencere camı arasına.
Umutları
Bir tatlı gülüşünle
Yüreğime akmayı
Pırıl pırıl gözlerle
Sevgi dolu bakmayı
Derdimi dinlemeyi
Üzülüp inlemeyi
Gönül bahçemde
Gül olup açsan
Gözlerinden
Aşk..sevda
Işığı saçsan
Uzanan ele
Bir bir geçti günler.
Zamansa,
İşte bitti zaman.
Hayal oldu dünler.
Geceye yoldaş artık
Tüm hüzünler.
Mutluluk duymak istersen eğer
Üzüntüyü bırak, unut beni yeter.
Nasılsa bir gün gelecek
İnsafsızca öldürdüğün aşkın
Ruhuna fatiha okuyacaksın...
Nasıl Anlatayım
Bana,
Annemi anlat dedim
Ayşe Teyzeye.
Ölene kadar annemin yanından
Hiç mi hiç ayrılmamıştı.
Sen Asya kadar sade
Afrika kadar sıcak
Avrupa kadar şirin
Amerika kadar ihtiraslı
Ama sen..
Avustralya kadar uzaksın...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!