Azraile kafa tuttum.
Hergün hasta olan gönlüne, ecel sana hak diyorum.
Duğduğun şehire git,
EEE daha ne bekliyorsun.?
Doğru dürüst yaşamıyorsun, yataktan bile zor kalkıyorsun.
Gitmek için acele et,
BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN 2
Eskiden bayramda gelmeyen bazı dostlara
Gücenirdim küserdim
Bak ben gene size dost diyorum
Ne olursun Bahar geldi deme bana
benim gönlüm kış yaşıyor
dertlerim okadar çok ki
sormayın beni aşıyor
halbu ki bahar geldiğin de
insan nasıl da coşuyor
Sen nelere katlanmadın be koca yürek, yılmadın.
Yalanı sezdinde, gene yüzüne vurmadın.
Sanmasınlar, onlar kurnaz, sen hiç birşeyi bilmezsin.
Bilirsin bilirsin de,kalp kırmayı sevmezsin.
Aldırma sen onların hepsi beş para etmez neylersin.
Boş ver gönlüm sen üzülme, yukarıda ALLAH var
Sevgi o kadar büyüktür ki,
Ah! bir kalbe girmeye görsün.
İnkar etsen edilmiyor,
Kovuyorsun git diyorsun
Ama bir türlün gitmiyor...
Nefreti yaşamaya gör,
Bakıyorum şimdiki gençliğe de,
onların yaşdığı mı aşk?
Yoksa hiç birşeyi anlamayan, biz mi aptaldık?
Geçeceğin saati bilir kapıya çıkardım.
Şöyle bir bakışmak bile yeterdi bize.
Kalbim yerinden çıkacakmış gibi tik tak atarken.
Sen benim hayatıma girdin gireli.
Ne sevdirdin, ne güldürdün.
Sadece gıdım gıdım öldürdün beni.
Sevmedin beni diye inkar edemem.
Ne yazık ki, tırnaklarınla sevdin kanattın beni.
Gözyaşımda kurudu, akmıyor artık.
Hatır için çiğ tavuk yenir diyorlar.
Ama ben yiyemem, yersem kusarım.
Kırmamak için, evet dedin mi?
İstekleri bitmez onun.
Ardından bir, iki, üç gelir bir daha.
İşte ozaman, yakayı kaptırmışsın demektir.
ben 12 12 1947 de doğdum,yaşantım filim şeridi gibi geçti gözümün önünden,eskiden biz küçücük şeylerle nasılda mutlu olurduk,o zaman ses mecmuası vardı,türkan şorayın filiz akının elbiselerinin modelini çizer aynısından diktirirdim,şimdikigibi,hazır giyim,pek yoktu terziler vardı,birini,
kare yaka birini şapşal yaka şöyle iki yana devrilen,belden büzgülü,pileli,eteğin altınada 4 parmak eninde danteli olan patiskadan,jiponu
nişastayla kolalar kırlentlere geçirir,sabaha kadar kurumasını beklerdik,
Saçlardada kahkül modaydı,bire onları tarağın tesiyle tifter tifter kabartırdık,
tabi rüzgarın azizliğine uğramassan eğer,şimdi,hıdırellezde çektirdiğim siyah beyaz resimlere bakıyorumda,gülüyorum kendime,o kızkurusu halima bakmadan nasılda poz vermişim,arkadaşlarım asker gibi drmuşken benim kahküller,rüzgardan hepsi havada bacak bacak üstüne atmışım,uzun olan saçlarımıda,yana almış o kıl boynumuda bükmüş nasılda poz vermişimazda havalı değilmişim hani,şimdi insanlar lükse biraz fazla alışmışlar,o zamanlar tiyatrolar sinemalarda sahnelerini,açardı,biz pendikten,kartala belediye,sinemasına tiyatroya giderdik,hiç bir oyunu kaçırmazdık,giderken münübüsle gider, çıkışta geç olduğu için münübüs bulamaz,taksiyede çift tarife vermemek,için kartaldan sahilden gurup halinde şarkılar söyleyerek pendikteki evimize gelirdik,ozaman en ünlü dediğimiz şimdi as solist deniyorya,biz onları,yazın yazlık sinemalarda,hem dinler hem seyrederdik,
kışında caddebostan,maksimde matineler olurdu,bostancıdada saksonyalılar
Eskiden aynalara bakarken,
gülerdi yüzüm.
Hııı!
Şimdi ise çökmüş bir hüzün.
Kaşlar düşmüş, yanaklar sarkmış.
Dudaklarda, buruk bir tebessüm.
Hayat yorsada seni
Yitirme sakın neşeni
Senin yüreğindeki sevgi
Aydınlatır çevreni
........
Mutlu Yıllar sana
Nasreddin Ana
.......................
NİCE DOĞUM GÜNLERİNE
SAĞLIKLI VE GÜLEN YÜZÜNLE...
SEVGİLERİMLE ABLACIĞIM
Tebrik ediyorum şiirlerinizle birlikte kaleminizi ve sizi...
Saygılarımla...