MÜNEVVER DÜVER
DEN ÜÇ GÜZEL ESER
Salı, 23 Şubat 2010
www.ilerigazetesi.com
Sayın Münevver Düver hanımefendi ne bir göl, ne bir deniz, ne de zaman zaman yağan bir yağmurdur; O bambaşka bir şey! .. Bambaşka bir çağlayan! ..
O, evet o durmak bilmeyen, kaynağından fışkıran billur bir pınar, o pınarın suyundan şelaleler de köpükleşen, kristalleşen, savrulan bir güzellikler manzumesi! .. Uzaktan bakıldığında muhteşem bir görüntü arz eden, yanına varıldığında doyumu olmayan bir mana ve o mana da bir kültür hazinesidir.
Şiir onun kaleminde desen desen dokunmuş bir kilim, ilmik ilmik atılmış bir nakış, bin-bir renklerden dokunmuş bir halı gibidir.
Onun, o ince, zarif sanatının özelliklerinin aynısını nesirlerinde de görmek mümkündür. Sanki nesir ve şiir onun kalemine odaklaşmış ve o odaklaşma da güzelleşmiş bir efsane gibidir.
Ruhundan fışkıran güzellikleri, o güzelliklerde bezenmiş fikirleri, düşünceleri, sevgi ve aşkları; bizim gönlümüzü, ruhumuzu, velhasıl bütün benliğimizi saran, bizi kendisine çeken, İrem bağlarında dolaştıran ilahi bir güç gibidir. Ve gördüğü her şeyden ilham almış, her şeyde kendini bulmuş, her şeye yazmış biridir, Münevver hanımefendi.
Münevver hanımın, nesir ve şiir kitaplarını bir çırpıda okudum desem zannederim şaşmazsınız; şayet şaşarsanız, size tavsiyem o zaman bir deneyiniz derim. Okuyunca siz de benim fikir ve görüşlerimde birleştiğinizi görecek ve bana hak vereceksiniz.
Münevver Düver ve Şiir
Gelişen teknoloji yakın etti uzakları... Kimin ağlayıp, kimin güldüğünü, sevinçleri, acıları, hüzünleri anında öğrenebiliyoruz. Ne güzel.. Öğrenebimek içinde yazmak, yazmak, yazmak, lazım...
Münevver Düver'in şiirlerine ilk sanal ortamda rastladım... Daha sonra emeği ile gecesini gündüzüne katarak kendi elleri ile hazırladığı WEB sitesini gördüm.. Hemen hemen tüm Şiirlerini okuduktan sonra onun için söyleyeceğim tek şey var. Hayatın her dönemini, tanıdığı her insanı, her olayı kaleme almış, düsündüklerini, hissettiklerini yazmayı ihmal etmemiş, yazmış, yazıyor, yazacak...
Bahaeddin Veled, bilgin babası
Şems Tebrizi idi şehhi, hocası
Alaeddin ile Sultan balası
Gönüller sultanı güzel Mevlana.
Güneş ile doğdu, suyla çağladı
Gelsin artık aklım başıma
Çıksın artık beynimden düşüncem
Atsın artık ruhumdan hüzünlerimi
Unutsun seni; beynim silsin hafızalarımdan
Unutmak kolay değil, silmekse asla
Sana gülüm diyorum benzemiyorsun
Sana sümbülüm diyorum kokmuyorsun
Sana yaseminim diyorum benzemiyorsun
Sana kaktüsüm diyorum, anlıyor musun?
Sana lalem diyorum bana bakmıyorsun
Akşam vakti baktım sokaklara
Seni bulamadım, aşkımı aradım
Gittiğin yollara baktım,durdum arkandan
Sen yoktun, karanlıklarda kayboldum
Sen de benim kalbimden kaybolmaya başladın.
Sana suna boylum diyordum hep
Kara gözlüm, kara saçlım esmerim diyordum hep
Seni canından da çok seviyordum ben
Kezzap attın kalbime sen
Sen varken görmez olmuştu kimseyi gözüm
Kalbim üzgün dağılmıştı yüreğim benim
Bakıyordum gördüğüm mavi gözlere ben
Sanki bana her mavi göz bana ızdırap verecekmiş gibi
Gördüğüm her mavi göz bana ihaneti hatırlatıyordu.
Oysa bir zamanlar ben mavi delisi olmuştum
Günlerden Cuma bugün hava çok güzel
Tarih; 14.05.2004 ağaçlar yemyeşil olmuş
Tepeden Ankara’ya bakınca mutluluk doluyor içim
Hele zeybeklerin heykelleri bir başka
Atakan bu Ankara senin şehrin bebeğim
şiirinizi biraz daha türkçe ile güzelleştirebilirdiniz sadelik bakımından iyi ama çok sade. anlatılanları ya çokçabuk anlayıp küçümsedim yada hiç anlamadım. medeni cesaretinizi tebrik ederim
şiirinizi biraz daha türkçe ile güzelleştirebilirdiniz sadelik bakımından iyi ama çok sade. anlatılanları ya çokçabuk anlayıp küçümsedim yada hiç anlamadım. medeni cesaretinizi tebrik ederim