Bir bakışta bin muhabbet sezdiğim
Beni ateşlere yakma ne olur
Sevdasıyla diyar, diyar gezdiğim
Selamı, sabahı kesme ne olur
Ara sıra gül yüzünü göreyim
Leyla ateşine yanmadan daha
Yürek sancısını ne bileceksin
Uykusuz geceden çıkıp sabaha
Doğmanın kahrını ne bileceksin
Bilmezsin sevdanın zor olduğunu
Tertemiz, arı ve duru
Ne büyük nimettir su
Temizdir, temizleyendir
Hayattır, ganimettir su
Merhemdir yanık bedene
Dinle hele cennet mekan usdadım
Şiirlerin hoyrat dilde sermaye
Görme halimizi sakın usdadım
Nutuk güzel işlerimiz pespaye
Anlamadan çile’ndeki manayı
Gölgeler uzayınca üç mızrak boyu
Hasretin gözlerimden çalar uykuyu
Hicran ile tükenen bir ömür boyu
Düştüğüm keder ile zevki unuttum
Unuttum hasretinle geçen yılları
Samyeli vurunca, gülün alına
Soldurur rengini, dal onu bilmez
Konar gamlı bülbül, gazel dalına
Döner divaneye, gül onu bilmez
Feleğe kahrıdır, boğun eğmesi
Hani, bir akşamüstü Boğaziçi’nde,
oturmuştuk ya,serin taşlar üstünde,
hava ılık, yağmur vardı,hafif de
sen her zamanki gibi ürkektin,
gizlice tutmak istedim, elini çektin,
bir ara göz göze geldik,ben bittim..
Bir beni düşündüm,birde dağları
Başımızda duman, aynı değil ki
Bir lodos vurunca, erir karları
Bende ki sevdaya, rüzgâr yetmez ki
Bir tatlı meltemle dağlar serinler
Gölgeler uzadıkça, günbatımı yakındır
Miadı dolar günün, döner akşama doğru
Böylece devam eden, bu kaçıncı fasıldır
Güneşin sıcaklığı, söner akşama doğru
Hızlanır adımlar git gide, bir telaş başlar
Gel son defa bana, bir şarkı söyle
İstersen makamı, nihavent olsun
Dokunsun şöylece, gönül teline
Vuruşu içerden, gönülden olsun
Şarkılar değil mi? sana bağlayan
ne güzeldi....haylamiydi gerçekmi bilinmedi.....tebrikler...teşekkürler....
ne güzeldi....haylamiydi gerçekmi bilinmedi.....tebrikler...teşekkürler....