Ben, İzmir'de doğmuşum.
Şairin,
'Denizin Kadın,
Kadının deniz koktuğunu'söylediği şehirde.
Gün olmuş;
Haritayı katlayıp gelmişim,
Bilirsin, gökyüzü mavidir.
Gündüzleri huzur kaplar,
Mavi bir sonsuzluğu.
Güneş, içimi ısıtır.
Üstümden bulutlar geçer,
Rüzgarda saçlarım savrulur.
Ne güzeldi yirmili yaşlar.
O yıllarda tüm kızların iyi,
Çekici,güzel kızların
Daha iyi olduğuna inanırdım.
Öyle bir sevme hacmim vardı ki,
Kiminle çıksam, ona aşıktım.
Tuşların başında,
Birgün daha geçti,
Seni görebilme ümidiyle.
Ve birgün daha geçti,
Hala aramamanın hüznüyle.
Sanal özlem benimkisi,
Biliyordum,
Yine başıma geleceğini.
Ne yapalım,
Can çıkar, huy çıkmaz.
Değişemem.
Ben buyum işte.
“Güzel Kadın”,özür dilerim.
Bu arada senin adın,
Bundan sonra “Güzel Kadın”.
Seni herkes böyle bilsin.
İsmini söylemeyeceğim.
O bende kalsın.
Ve yine bahar geldi.
Aylardan Nisan.
Bakıyorum,
Çiçekler açıyor,
Ağaçlarda bir bir.
Kulaklarıma
Bazen özlem duyarız geçmişe,
Size de olmuştur muhakkak,
Bir görüntü gelir gözünüze,
Bir semt,bir ev, bir sokak,
Canlanıverir zihninizde
Mazinizden hatıralar.
Açıkça söylemek lazım saymadım kaçıncı diye
Sıkmadıysam, bir ayrılık hikayesi daha size
Konumuz belirtmeliyim; ne gözyaşları bu sefer,
Ne de alışıldık ifadeyle kanayan yürekler.
İnanın, bana bir acayip haller oldu galiba.
Ben ayrılıktan zevk alıyorum ömrümde ilk defa.
Tamam, kabul ediyorum aslında
Hediyem olağanüstü değildi
Yani alışıldık bir hediyeydi.
Hem yoktu esasen fazla seçenek.
Mühim olan hatırlamak değil mi?
Önceden bir göz attım cüzdanıma
şiir yazmıyacam demişsin ama yazmışsın bende bugün aklıma geldi ve şiirini okumak istedim..