Yârim,
En son mektubunda,
Sitem ediyorsun bana.
Diyorsun,
Ne zamandır yazmamışım
Şiir sana.
Kadınım, sen seversen güzelsin.
Aşkı okumalıyım gözlerinden.
O an ne dert kalır, ne tasa.
Hem güler yüzlü ol, hem sevecen.
Kadınım, sen kaprislerinle güzelsin.
Dün gece yalnızdım evimde,
Ve sana muhtaçtım dün gece.
Biliyordum yanımda olamayacağını.
Tek çarem sesini duymaktı.
Aradığımda telefonla seni,
İnceden geliyordu ahizeden müzik sesi.
Bir yaz daha sona erdi.
Sonunda geldi sonbahar.
Biten yazı haber verdi,
Dalda sararan yapraklar.
Düşüyorlar dallarından,
Aldım elime silahı,
Çekip bıraktım.
Dolu namluyu,
Şakağıma dayadım.
Açsam şu emniyeti,
Bassam kafama mermiyi,
Birazdan anlatacaklarımı çok duymuşsunuzdur.
Oğlan bir kıza, delice aşık olur hikayede.
Ama ne gariptir ki, söyleyemez, saklar içinde.
Böyle hikayeler daha çok Anadolu’da olur.
Zaman geçer, kızı birileri ister,kız evlenir.
Oğlan üzüntüden erir, atlayıverir köprüden.
Adaleti yoktu aşkın.
Biçilmiş kaftandın.
Aslında,
Ruhumun yarısıydın.
Gittin, o Lavuğa kapıldın.
Sıkılsa ne zaman canım,
Arıyorum seni telefonla,
Geçiyor can sıkıntım.
Hani çocuklar düşer de ağlar,
Uf olur ya,
Bir öpersin geçer.
Kanadı kırık bir kuş değilsin.
Niye sana uzak olsun mavi gökler?
Henüz kaybolmadın engin denizlerde.
Niye sana uzak olsun o güzel yerler?
Yine uçacaksın bir gün bulutlara doğru.
Bak kardeşim, seveceksin.
Sana kötülük yapanları,
Hiç ayırt etmeden
Topunu, alayını,
Cümlesini seveceksin.
Yakışmaz bize kin, nefret.
şiir yazmıyacam demişsin ama yazmışsın bende bugün aklıma geldi ve şiirini okumak istedim..