Hangi ayın kaçıncı günüydü çoktan unuttum ama
Sanki canımın yarısı kopup gitmişti o gün orda
Ben ikiden bir çıkınca bir kalır sanırdım hep ama
Sen gidince ben yarım kaldım sensiz içim paramparça
Bugün bilmem kaçıncı doğum günü sensizliğin ama
Buz gibi buz gibi her bakışın içime işliyor buz gibi
Dur şimdi vur hadi eğer gideceksen öldür öyle git beni
Aşk bitti bak şimdi kalp atışım duyulmaz bir daha yok sesi
Kaç kişi söz verdi kim lafının ardında duruyor dağ gibi
Ben seni ben gibi ben olmanın ilk şartı diye sevdim lakin
Yine karanlık yine sessizlik dolu odamın içi
Bu ne hastalıklı bir duygu böyle tanrım hiç geçmez mi
Günde kaç kere sende buluyorum bilsen ben kendimi
Bense kaçıp uzaklaştırdım sanmıştım senden kalbimi
Ama her nasılsa bir şekil de sızıyorsun içime
Beklediğine değdi mi bunca sene diye sorunca kendime binlerce kez duamsın
Etmediğim eziyet kalmamıştı kalbime nihayet yaptığım en büyük sevabımsın
Yerle bir şimdi karşımda o sarsılmaz sandığım bela yalnızlığa en sert cevabımsın
Az gelir şimdi ne desem sana gerek yok fazla lafa kısaca olmazsa olmazımsın
Zifiri karanlık içim sensiz bulamam yolumu yitirir kaybolurum
Düşerim dipsiz kör kuyulara nefesim kesilir biterim mahvolurum
Kapılar ardına kadar kilitli kimseye açılmıyor bir daha
Yatağın sağı o kadar soğuk ki değmeye korkuyorum ben hala
Yalnızlık ilk kez bu kadar belirgin ölmeye yüz tutuyor umudum
Haksızlık ben hiç bu kadar düşmedim kimlerden yüz buluyor yokluğun
Anılar sabaha kadar nöbetçi başımda uyutmuyor ki asla
Hem çok sevdiğinden dem vuracaksın her lafında
Hem de çekip gideceksin bakmadan hiç ardına
Pek çok şey duyardım da hiç konduramazdım sana
En çokta o koyuyor ben ne aptalmışım oysa
O kadar sevmiş ki kalbim hem kör hem de sağırmış
Tek parça halinde bulamıyorum kendimi hiç bugünlerde
Aklım bir ayrı duygularım desen zaten başka bir yerlerde
Sen başka ellerde bulabildin mi bari hadi susma söyle
Bende arayıpta bulamadığın o şeyler adı her neyse
Yüzüme vuruyor her gece yokluğunun soğukluğu
Acımadı ki hiç diyemiyorum e çocuk oyuncağı değil bu ayrılık
Ağzıma bile almıyorken duymaya nasıl gücüm olsun adını ne yazık
Kıyamıyorum ki yinede hiç bilemiyorum nereye varır bunun sonu
Koyamıyorum ki yerine bir başkasını kimse doldurmuyor boşluğunu
Kara kalemle çizilmiş bir tablo sanki tüm anılar tüm olanlar içimde
Bir gece vakti saat tam on iki otuzda
Bir şehir ve bir ömür bırakmıştım ardımda
Ne geceydi ama daha dün gibi aklımda
Tüm şehir sövüyor ardımdan sandım o anda
Kapanmıştı gökyüzü bile söndürmüştü yıldızlarını
Ama nasıl iyi geldi kimse görmedi ağladığımı
Aşk yok kalp yok hatta tek bir güzel cümlem yok artık
Hiçbir fark yok günüm gecemden dahada karanlık
Az çok anladım artık mutluluk bize yasaktı
Kaç kez aldandı bu kalbim bir çocuk kadar saftı
Tek bir eş dost yok yedi kat yabancı her tanıdık
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!