Muhammet Hüseyin Mert Şiirleri - Şair Mu ...

0

TAKİPÇİ

Muhammet Hüseyin MERT 29 haziran 1982 yılında İzmir’ İn Menemen İlçesinde Dünya’ya geldi. İlk Öğretimini Menemen’ de Orta Öğretimini Karşıyaka’ da gördü. Ortaokul döneminde gitar dersleri almaya başlayarak. Sanat hayatına başladı. Daha sonra Profesyonel anlamda müzik çalışmalarına devam etti. Resim, Edebiyat ve sanatın pek çok dalında çalışmalarda bulunan Muhammet Hüseyin MERT Çalışmalarına devam etmektedir.

Muhammet Hüseyin Mert

Yalnızlığın küf kokan yalnız rıhtımları
Ardına açılan denizler
Her bir dalgada biraz daha sürüklenen
Terkedilmiş tekneler
Demir atacak
Ne bir liman ne de bir kıyı var artık

Devamını Oku
Muhammet Hüseyin Mert

sabah kalktı hiritu aynaya baktı yüzünü yıkadı bugün güzel bir gün olucak diye düşündü sonra eğitilmek üzere merkeze doğru yola çıktı(böyle olması gerekiyordu çünkü) saçlarını ıslatmıştı hafiften içeri girerken aşağılandı buda eğitimin bir parçasıydı belli ki yukarı eğitim odasına çıktı toplanmıştı tüm numaralar bir araya böylece birbirlerinden nasıl olmaları gerektiğinide öğrenebiliyolardı bir süre sonra eğitmen girdi tahta kapıdan içeri numaralar ayağı kalkarak ne kadar itahatkar olduklarını gösterdiler oda bunu tüm nefretiyle karşıladı belli ki o bir zamanlar onlar kadar başarılı olamamıştı ama yine de bu noktaya kadar ulaşabilmişti şimdi sıra bizdeydi...birinci yükleme ikinci yükleme üçüncü dördüncü ve beşinci sorgulamadan yükledi hiritu tüm öğretilenleri beynine ve bilinçaltına tüm imgeler güzelce sardı bir ağ tüm kafatasını artık ne yapması gerektiğini biliyor sorucağı soruları ve alıcağı cevapları mutlu bir yaşam onu bekliyordu hiritu bir süre sonra birşey farketti sabah sevinçle kalkmasına rağmen zaman geçtikçe anlam veremediği bir duyguya kapılıyordu sanki yavaş yavaş yapış yapış tüm bedeni kusmukla kaplanıyordu ve o bunu sadece hissedebiliyordu ama anlayamıyordu ve hiritu artık sabahları kalkmak istemiyordu gözlerinin altı şişmiş yüzünü küfrederek yıkadı birkez daha ve eğitim merkezine doğru yola çıktı artık başlangıç ritüeline de katılmak istemiyor du geç kaldı bilerek daha fazla yannız kalmak istiyordu aynaya bakıp karşıdakinin ne olduğunu anlamaya çalışıyordu biraz uyumaya ihtiyacı vardı elleri ve ayakları uyuşuyordu uyudu hiritu tam 10 asır boyunca vücudu balçık toz küf ile kaplandı nefes alamadı çoğu zaman dünya yeni taze kaoslar yaşamaya hazırdı her zaman öylede oldu şartlı refleks haline gelmiş savaşlar yıkımlar kimse bu durumu yadırgamıyordu hiritu uyuyordu uyandı hiritu tam on asır sonra yavaş yavaş kalktı üstünde oluşmuş olan ağaçların köklerinin altından deri değiştirmiş dökülen etleri yenilenmişti eskiden evi olan yer şimdi bitki örtüsüyle çevriliydi görünürde hiçbirşey yoktu yannız kalmak istemişti artık yannızdı yürümeye başladı huzurluydu derin uykudan sonra bütün bunlar çok ilginçti bir süre yürüdü zaman kavramını yitirmişti etrafta hatırladığı dünyayla benzeşen hiç birşey yoktu ormandı fakat hayvanlar meyveler nerdeydi etrafı saran plastik benzeri bir bitki örtüsüydü ama hiritu izlendiğinin farkında değildi onlar son kalan insani dürtülerini kaybetmiş ve 5.dünya savaşında insanlığın birbirine karşı kullandığı magnetik kimyasal silahlar yüzünden mutasyona uğramış son insan kalıntılarıydılar onlar düşünme yetilerini kaybetmiş bilinçaltlarında sadece yaşamaya kodlanmış bunun içinde yannız tüketen hatta kendi etlerini bile yemekten çekinmeyen varlıklardı insanlığın son kalıntıları bilinçaltının kendini varetme çabasının zaferi karanlığın karanlık yüzü artık oyun bitmişti hiritu'yu orda parçaladılar etlerini damarlarını gözlerini kalbini ve beynini yediler sonrada birbirleri saldırdılar artık rüzgar esmiyordu bulutlarda karanlıktı ama istenilen buydu onun için sorun etmemeliydik zaten hissetmiyordukta güneşten uzaklaşmıştık hep gece vardı sadece görevimizi yerine getirmeliydik belki o zaman mutlu olabilirdik! ! ! YOK ET! ! !

Devamını Oku
Muhammet Hüseyin Mert

görünen dünyaya aynalar arkasından bakan insanlar sokaklardan caddelerden televizyondan aynalar kendilerini göremezler bu yüzden aşağılıklar hep aynaların arkasından bakarlar dünyaya yüzleri yoktur parlak ve samimi gözlerinin içinde iğne deliği paradoksun hipnoz etkisi silahın geri tepmesi

Devamını Oku
Muhammet Hüseyin Mert

görüyorum aynı berraklıkla
o günkü gibi daha gözlerim yokken
ama güneş yanarken hala biryerlerde
kanat çırpışları yıldızların
ve dokunuşları
sevgi ve aşk ile dönüyor evren

Devamını Oku
Muhammet Hüseyin Mert

düş..düşüş...üşüyüş...
mırıldanıyordu figaro geçenin karanlık girdapları içinde hasta yatağında
sonra birden başını kaldırdırdı tavana baktı
titriyordu başucunda yanan mumun alevi
gölgesi hareket ediyordu çalılar çarpıyordu penceresinden içeriye
nefesini tuttu gözleri hala kırmızıydı onu gördüğü ilk günki gibi

Devamını Oku
Muhammet Hüseyin Mert

Gerçek sadece gerçeğin içinde saklı
Bilinenin en bilinmez tarafı
Bilinebilecek daha ne kadar çok şey olduğunun
Bilinmemesidir
Öyleyse bu bir şiir midir

Devamını Oku
Muhammet Hüseyin Mert

1
Kendime bir gitar aldım
Kırmak istediğim
İçin
Kalbimi yerinden çıkardım
Kırılmasını istemediğim için

Devamını Oku
Muhammet Hüseyin Mert

sana deli diyorlar dostum sana dahi diyorlar efsane diyorlar sana seni gördüm rüyamda sordum sana sen ne diyorsun kayboluyordu ellerim gözlerim tüm ihtiyaçlar kayboluyordu basitleşiyordu hayat çok basit kolaydı gülmek çok kolay güzeldi herşey yokluğa yürümek bile onlar ne derse desinler hep derler zaten ama ben biliyorum ve eminim

Devamını Oku
Muhammet Hüseyin Mert

Gecenin hayaletleri
Saklanmış duvarlar ardına
Ölüler yuvarlanmış
Çatılardan aşağı
Bitkin ve dingin
Sol tarafı lanetli

Devamını Oku
Muhammet Hüseyin Mert

Ölümün yalnızlık kokan
Yalnız rıhtımları
Gülümseyin bana
Size geliyorum
Tüm hatıraları geride bırakıp
Sonsuzluğun belirsiz düşlerine doğru

Devamını Oku