Na’parsın toprak altında Müzeyyen,
İmtihandan haber ver Müzeyyen.
Münker ve Nekire selam söyle,
Biz de yakında geleceğiz Müzeyyen.
Gömün beni İstanbul'un bi-vefa toprağına,
Atın beni boğazın vicdansız sularına,
Asın beni Gülhane'deki ceviz ağacına,
Ey Hüda! günahlarımla geldim karşına.
Bilmezler imtihanı pek kolay olanlar,
Muhammed gibi Nur'a mı çıkayım?
Musa gibi Tur'a mı çıkayım?
Nuh gibi Cudi'ye mi oturayım?
Yakarışlarım yetersiz mi cevabına?
Bir ateş yanıyor ortada,
Neyleyim okulu yanımda sen olmayınca?
Neyleyim sohbeti içinde sen olmayınca?
Neyleyim baharı gönlümde sen olmayınca?
Neyleyim hayatı içinde sen olmayınca?
Bir bir gidiyor çocukluğumun şahitleri,
Kimi kanser,kimi kriz ama hepsi ecel.
Götürme onları ey sareban!
onlar
ağlamamın şahitleri,
Ey Mehlikam! canım yolunda haksar olduğum,
Ciğerparem! aşkından avare olduğum.
Ey Şurimşinem! ferinden aama olduğum
Meypeykerim! peşinde koşmaktan yekpa olduğum.
Ey Zalim! uzun boyunla salına salına yürüyüp servileri kıskandırma!
Sonra sana bir bakış ederler de o ahenkle dans eden bacaklarına bir nazar gelir.
Sen amber kokan zülüf saçlarını taradıkça güller, sümbüller seni kıskanır!
Sonra sana bir bakış ederler de o rüzgarla salınan saçların dökülüverir.
Uyandığım sabaha,
Yürüdüğüm yola,
Beklediğim dosta,
Sövüyorum güzelim.
Yerdeki çiçeğe,
Can bedende durmaz ki,
Giden dostlar dönmez ki,
Azrail aldığını vermez ki,
Adres ver geleyim ölüm.
Neredeysen de geleyim,
Teraziler caddesinde,
Bir ıhlamur ağacıyım,
Yalnızlık bahçesinde,
Boynu bükük bağcıyım.
Teraziler caddesinde,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!