İstanbul'un mavisi gözlerime sığmaz,
Gökyüzüne uzanır, rüyalar saçar.
Bir yanı kuşatır, bir yanı boğazla dolar,
Aşkla, tarihle büyülenir insanlar.
Martılar dans eder, rüzgar eserken,
Bak kuşlar cıvıl cıvıl
Ağaçlar, çiçekler yeşil yeşil
İnsan neşe dolu
Bak ilk bahar gelmiş
Doğa huzur dolu olmuş
Giden günler geçti, izleri silindi,
Zaman akıp giderken, hatıralar kaldı içimizde.
Giden bitmiştir, artık dönüp bakmak yok,
Yolumuza devam edeceğiz, güçle, sevgiyle.
Fırtınalar, rüzgarlar geçerken üzerimizden,
Karanlık yolun yolcusuyum,
Yolculuğum bitmez hiç bu karanlık gecede,
Gözlerimle ararım aydınlığı,
Yolun sonunda belirecek o ışığı.
Ama neyleyim, her adım karanlıkta,
Bilinmezlik sarar her yanımı,
Kapılardan açılan bir şehir Kayseri,
Aşık olur insan, o tarihe, o gelenekselliğe.
Yükselir hisler, sımsıcak bir iklimde,
Serinleten rüzgarla birlikte.
Erciyes'in eteklerinde uyanır,
Gecenin koyu odasında ışıklar titreşir,
Ama Emin’in yüzünde kimse yüzünü görmez.
Dudaklar açılmadan önce kelimeler donar,
Sessizlik, onun en sadık gölgesidir sessizce.
Kapılar kapanır, şehir susar adımlarıyla,
Sana kızıyorum
Ama bedualar yağdıramıyorum
Seni çok seviyorum
Ondan kahredemiyorum
Seni ölesiye sevdiğim için
Hep gülmeni mutlu olmanı istiyorum
Hakk’ın rahmetiyle dolup taşar her yer,
Kurban Bayramı gelir, gönüller sevinçle dolar.
Emin Sultan der ki, sevgiyle yaklaşalım her nesneye,
Paylaşmak, yardımlaşmak en büyük erdemdir, bilerek, inanarak.
Koşarız kurbanlıkların önüne, sevgiyle, şükranla,
Kurban Bayramı dolu sevinçle gelir,
Minarelerden tekbirler yükselir.
Hüzünleri siler, umutlarla gelir,
Gönüller coşar, sevgiyle dolar.
Kurban kesilir, sadakalar saçılır,
Yeter bu aşka dayanamam ben artık
Hani sözde arkadaş olacaktık
Bilsem hiç başlarmıydım böyle bir maceraya
Nasıl olsa sonunda bir gün ayrılacaktık
Yaprakların yeşili vurulmuş gözlerine
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!