hangimiz daha çok çizdik birbirimizi?
bütün soruları unutmanı istiyorum
cevapları bulmak üstümüze vazife değil
deliller karartıldı / adımız birbirimizde saklı
hiç kimse hiç bir şey ispatlayamaz korkma
yine kanat indiriyor imbat akşamı yalayarak
sen geliyorsun aklıma, serin nefesin geliyor
ve gittikçe büyüyor tarih atlayarak
adınla başlayan o bir inçlik çatlak
.....
...
doğmaya hazırlanan bir bebeği reddettiğimi hatırlamıyorum
meraktaysanız haydi gidip bakalım âkibeti ne kadar?
demem o ki kargaşanın menbaına geldik yine
fırtınanın gözüdür ensemize dikilen
gül ve diken değildi işte/ eskinin cümlesi safsata ya
bir anlık şaşkınlığı atabilsem üzerimden
aşk denince nedense batık gemiler gelir aklıma hep
suyun altında çürümeye terkedilen Amforalar gelir.
ne taşıdıkları neyi yaşadıkları gizlidir / hepsi de
kendi yollarını çizmiş sonra da elleri kesilmiş gibidir.
dalgakıranlar da efsunludur bilir misiniz?
fikrime takılanların bir hamle gerisindedir deniz feneri
neden bu kadar dağınık bir adres tarifidir seni hatırlamak
eyy sevgili…
önce , başı bozuk bir ıssızlık geliyor adının yanına
sonra, kanamaktan tükenmiş bir hissizlik
her seferinde, kısık bakışlara sıkışmış dili kopuk
bir özlem oluyorsun
nicedir sus çalıyor ya keman
kendi kendini figana besteledi tekillik
bırakıp gidesim var kulaklarımı
ama, ayaklarım tiz basıyor
hayırdır?.. diyorum kendime
-kahvenin telvesine fal gömmeyi
Seni; şiir doğurmadı elbet
Gün; şiirin Anneden doğduğu gündür.
Anla artık ey figân!
Karanlığın koynundan boynunu güneşe uzatan
her yeni fidan; kendine sürgündür.
-------------------
ebruliyi kovalamak gri hücre istiyor
denemek buna değer
kolaylık gelmiyor gittiğim hiç bir yere
kaç sancının rengi yerleşmişse gözlerime
bakışlarım hep ebe doğuyor
bir kaç damla yaş sıkışarak aralıklara
Aynada yokuz epeydir yerde öylece duruyor.
yüzümüzden düşen bin parça
Tam da denk düşecek sanırım dünlerden intiharım
yarının gün açımlarına
Dipsiz bir ayrılık için çalıyorsa saat. Eyvallah.
Hesap soracak değiliz ya mevsimlerden.
Gün usulca göç ediyor
gölgelerin körfezine sinsice inerken akşam
kızıl renkli aşüfte kakülüne
kara güller takınmış upuzun bir gecedir
bize sinesini açan
Merhaba
Sizi yeni oluştumaya başladığımız ve 5 ay gibi kısa bir sürede rekor seviyede katılım oranı ve ziyaretçi trafiği olan aralarında değerli şairlerimizin de olduğu Şairler Birliği Sitemize davet ediyorum...
Başvuruları 30 Ocakta son bulacak olan Ödüllü şiir yarışmamız ile ve bir çok ...
Şiir, öznenin yansımasıdır. İnsan şiir için yaşamaz. Şiirdeki için yaşar olsa olsa. Ama şiir hep arkadan gelir, ağır ağır gelir, güzel gelir, güzellikle gelir.
'Şiir için yaşıyorum' diyende şiir asıl olur. Yaşanan yalan olur.
Yahut siz bunları hiç düşünmediniz. Sadece şiirinizi düşündünüz?
sevgili mine eğer o sensen şiirlerin hala eski formunda ve bir okadarda zevkli.sadece soy isminmi değişti....yeni şiirlerini göstermekte lütfen gecikme...