Mine Özdemirtaş Şiirleri - Şair Mine Özd ...

Yere düşen her damlada büyürken başaklar
Sesini duyarsınız ve acısını büyüyen tanelerin
---------------

Beni arıyorlar.
Kaçkınıyım işte,

Bana bir deve kuşu yumurtası borçlusun.
Bir de en güzelinden Tavus tüyü
Bulup ta verdin mi.... ödeştik gitti.

Başıma taç takıp, bahçenize girmedim ki.
Sorana bitti dersin..... sadece bitti.

sen hep
gülleri koklamayı sevdin değil mi?
bir de koparmayı

ben se
yıldızları koydum eteklerime hep

düztabanlığım yürüyor
patikasında çılgınlığın

saçımın yarısını
çalılara bağladım fukaralıktan /
diğer yarısı fırtınanın bağrında

En büyük düşmanımız Zaman,
Ve; en yakın dostumuz gene o.
Acıyan yerimize ilaç olan.
-------------
Bir deli bir kuyuya bir taş attığında,
Kırk akıllı engel olamazken taşın boğulmasına

o
Son
Sorguyu
Sorguluyor
Olmalı ki; yargıçlar
Salonda bir sessizlik var

Hiçbir Bayram sabahına ve özel güne
Yanımda uyanmayacak değil mi başın?
Ve Ben olmayacağım değil mi gözbebeklerinde?
Üstelik..
Bu yokluk geçici de değil sevdiğim.
Ne yazık ki çok kerelik.

Öylesine yorgun
Ve Çaresiz ki
İçimdeki kadın
Tutmasam,
Gidecek
Her şeyi bırakıp

Dünya’ nın en yaşlı kalemini vermişler elime;
En özgür sayfalarda, en beyaz satırlara gebeyim.
Aşermedeyim bütün yazılamayanlarına Evren’in.
Yalın kılıç dalacağım az sonra;
Bütün anlatılamayanların arasına çırılçıplak.
Ve saçmala hakkımın resmini çekeceğim.

GEL OTUR ŞÖYLE
Gel otur şöyle yanı başıma.
Çayın açık olacak değil mi? Ve büyük bardakta.
Tabakta üzümler var senin için
Sazın köşede duruyor. Gözü yollarda kalmıştı.
Tek anahtar var o da kilide takılı.