Akdeniz kıyısından Toros Dağları’na uzanır,
Seyhan, Ceyhan ırmakları bağrında dolanır!
Buğdayı, pamuğuyla renkli öğelerini kuşanır,
Kadir kıymet bilenlerin sevdasısın Adana!
Kuzeyinde karlı dağların; güneyinde ovaların,
İnsanları canından bezdirip üzen,
Bozuk bu düzen, bozuk bu düzen…
İşsizi, yoksulu acımasızca ezen,
Bozuk bu düzen, bozuk bu düzen…
Ağaların beylerin işleri yolunda,
Göz dikerler durmadan hakkımıza,
Kara çalamaz, egemenler alnımıza
Yıllarca emek vermişiz yurdumuza,
Yurdunu seven emekçi insanlarız.
Gece, gündüz çalışıyorsa fabrikalar
Nedendir durmuş boyun bükersin
Yaralısın be kardeş nere gidersin
Dost diye de kime derdini dökersin
Bu dünyada ikiyüzlüler var iken
Hakkı özünde görmedikçe çağlama
Çağlayan sazı, gülen yüzüyle
Gerçeği gören gönül gözüyle,
Keramet dolu olgun sözüyle,
Bilgedir Pir Sultan Abdal…
Hak uğruna tutuşup yanacak,
Paranın sahibi, siyaseti belirler
Nüfuzludan yana tavır sergiler,
1923 Devrimi’ni, daima kötüler
Demokrasi bunun neresinde?
Eyvah! Gelen yazdı, giden bozdu
Gecenin karanlığında,
Zalimler pusuda!
Öğretmene acımadan kıymışlar.
Vay anam vay!
Vay babam vay!
Yiğidim Türk öğretmeniydi.
Yaşamı boyunca, eşinin yoldaşı
Evinin sultanı, Hacer Hanım.
Kızının, oğlunun yaman sırdaşı
Evinin sultanı, Hacer Hanım.
Çocuğunu yetiştirmek tek derdi,
Sakın üzülüp, gözlerin dolmasın yaşla
İlk dersine vatan, millet diyerek başla
Yobazlar, Atatürk’e dil uzatıyor haşla!
Sular gibi çağlayın, coşun öğretmenim…
Bakışınız umut dolu; yüzünüz aydınlık
Kış,
Ocak ayı.
Dünya hali…
Yağmur çiseliyor,
Yerler ıslak, yollar kaygan.
Kış kışlığını yapacak,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!