ben kendime mecburum bilemezsin
gölge gibi düşerim kendi izime
konuşmam çoğu zaman, dinlerim
bir rüzgâr eser içimden, kimse bilmez
ben kendime mecburum bilemezsin
Ben seni ilk defa
nefes alırken değil,
nefesimi tutarken sevdim.
Avuç içime düşen o minik elinle
koca bir hayat başladı içimde.
Gözlerin açıldığında
Bir gün hayalimde toplandılar hepsi,
Oturdular tek tek,
salondaki koltuklar bile şaşırdı bu kalabalığa.
Adlarını anmak bile
yoklamada eski günleri çağırmak gibiydi.
Bir eski defter gibi kapanmışım,
Sayfalarım sararmış, kenarları buruşuk.
Ne zaman okusan, eksik bir harf çıkar,
Unutulmuş bir dize gibi kalmışım,
Bir zamanlar sevilen ama artık hatırlanmayan.
Bir sabah uyanınca fark ettim:
Dün gece düşlerimi çalmışlar.
Yastığın altında rüya izi kalmamış,
Sanki hiç umut etmemişim gibi.
Kapı kilitliydi,
Bugün sabah beni sıraya aldılar,
Bir dosya numarası gibi hissettim.
"Ruhum kayıp" dedim,
"Üç nüsha dilekçe getir" dediler.
Kimliğimi sordular,
Bir kere bastım "start" tuşuna,
Sonrası kopyala – yapıştır hayatım.
Yüreğim bir evrak gibi çoğaldı,
Ama hep sol üst köşesi biraz eksikti.
Beni ilk kim taradı bilmiyorum,
Kendi suretime bakmamak için
Gökyüzüne çevirdim yüzümü.
Uyku, bana küs.
Rüyalar ise başka bir postacının çantasında.
Kapım çalınmıyor artık.
Geceyi giydim bu akşam,
Üzerimde yıldız desenli bir hüzün,
Ay, yakama iliştirdi kendini.
Sanki eski bir sevgilinin suskun elbisesi
Sokak lambalarıyla göz göze geldim,
Ayrılık, valiz değil ki
Bir bavulun içine sığmaz mesela.
O; evin duvarlarına sinen
suskunluk kokusunu götürebilir misin yanında.
.
Sen giderken,




-
Metin Kirazlı
Tüm YorumlarMetin Kirazlı – Şiirsel Portre
Metin Kirazlı, şiirlerinde bireysel acıyı evrensel bir dile dönüştüren, modern zamanın kırılganlığını geleneksel şiirsel duyarlılıkla harmanlayan bir şairdir. Kaleminden dökülen her dize, geçmişle bugünü, içsel yalnızlıkla toplumsal gerçeği bir araya getiren bir k ...