Bir gece, bir odada… 13 kişi, 13 itiraf…
Gece bir mikrofon sesiyle başladı
Hepsi teker teker başladı konuşmaya:
Birinci:
İlk aşkımdı
Bir aşkı attım gönlümden,
bir ömür çınladı ardı sıra.
Bir bakış yetti gerilmeye,
bir veda, tam kalbe saplanan.
Ne mendil uçtu ne kervan,
yalnızca söz, bir yaydan.
Kaybetme kardeşim düşlerini,
Düşen kalkar, yanan külünden yürür.
Bak, umut da kalkmış diz çöktüğü yerden,
Gözlerinde bir çocuk büyütür.
Gece uzun sanma, sabah hep gelir,
Oğlum,
sana ilk baktığım an,
dünya bir milim yana kaydı.
Gökyüzü daha genişti sanki,
yıldızlar bile yer değiştirir gibiydi
seninle gelen bu mucizeye yer açmak istercesine.
13 eski sevgili,
13 farklı hikâye…
Ve hepsinin baş ucuna aynı misafir: Azrail.
Ama bu kez korkunç değil,
belki de…
Şairin eski aşklarını bir bir kalbinden almaya gelen bir hafıza hırsızı gibi.
Bugün benden bir parça toprağa düştü,
Kalbim sağırlaştı,
Yine de odamdaki acının saati hiç durmadı.
Her tıkırtı, bir hatırayı daha çürütürken
Zaman, ellerimden kayıp gitti.
Ne dört duvardan ne de bir çatıdan
Bir nefeslik huzurdan, sessizliğin arasında bile yükselen bin kelimeden,
Annenin saçındaki beyazdan,
Babanın omzundaki yorgunluktan başlar bu hikâye.
Bir çorbanın kokusunda,
Dizlerdeki yarada, yürekteki sevdada,
Sen gelince,
kelimeler yere döküldü.
Konuşmadın.
Ama sustuğun her saniye
kalbimde bir dua gibi yankılandı.
Aşk, indirimliydi bu hafta,
Üç al, bir bedava...
Sepete koydum seni,
Vicdanımla çarpıştık kasada .
Sen, fişsiz bir umut,
Bir masada toplandılar o gece,
Zamanla kazınmış yüzleriyle,
Her biri başka bir mevsim,
Ama aynı takvimden düşmüş gibilerdi.
A.... ilk lafı aldı:




-
Metin Kirazlı
Tüm YorumlarMetin Kirazlı – Şiirsel Portre
Metin Kirazlı, şiirlerinde bireysel acıyı evrensel bir dile dönüştüren, modern zamanın kırılganlığını geleneksel şiirsel duyarlılıkla harmanlayan bir şairdir. Kaleminden dökülen her dize, geçmişle bugünü, içsel yalnızlıkla toplumsal gerçeği bir araya getiren bir k ...