saf ve temiz
ikimizde bir yolculuktayız
kıyısında yürek çarpıntısının
zaman kirli ellerini saflığımıza uzatanlarındır malesef
bebişim
...böyle bir karanlığa
yine ayrı kaldım senden
gurbet ve hasret çekenimle
bir gurbet treni edası
sireni içimin sevinç kulelerini yıkan
nasıl olsa her akıl bir söylem limana nükseder
açıkta olmayan saklantıda dans eder
dalgakıran bir hiciv
başa çıkamadığına
limit teşbih Ortodoks bir kaçamakta
çamur atmakla kalacak
Yekiniş evrenin formasyon çocuklarına
nefis bir yağmur yağıyor
toprak su ve hava
birde güneş
ve mikro dalgası karihanın
dışının dış mekanında
seyir işlerlikte sonsuz feza
gailesiz/cansız
bir bütünken/çoğalmadan ve azalmadan
...sonsuzluğa ifade...
sınırları belli ‘tükenik' canlılar
İnancına hep yabancı
arpa boyu dostluklarda aranıcı
yakın geleceği olan uzak geçmişi yok sayılan
kör düğüm hikmeti
yaşam yüzeyine tutunan kasveti
gurbeti
çelloda bir gecelik hikayemiz
do minör aralığında
bu kadar kısa
cam kırıklarında kanayan
gülüm
örtme rüzgârınla kalbimin odacıklarına ölüm
hüküm işgüzar
hüzün diz boyu örtünmüş ağarmış saçlarıma
saçılan ben
hüküm giymiş bir viraneyim
zarında inleyen bir müzikal yaşamın
ırkına sarpa sardı yine insan
yine kan revan uzak değil dünyamızdan
her bezgin ilkbahar ayıklar ömründe
döndü bak aşikar aşklar yine de sönüme
Ben bir İstanbul dilencisiyim
Beni gören benden kaçsa da
Sefil isteklerime boyun eğer
Dilenmeye her gün yeniden devam ederim
Bir gün sizinde yolunuza çıkabilir sizden de
İstanbul dilenebilirim...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!