kuğu gölünde pelikan bir ayak perdesiyim
bülbül sesinde hicap
resital muzipliği doğanın
her kulaç
su sesinde ayrı bir mizaç
hava...toprak...birde rüzgar
absürt aklın dış çeperinde
damıtıyor işlerlik sessiz gidişleri de
içimizde gayrilik
ancak...
güne merhaba
sevincin asi dışavurumu kalbimdeki
çıplak bedenin güdülünde
iç dipten gelen tefekkür ile bugünde şükür
açık alan gökyüzünde
ecel terletmedikçe
hizan
insanda maya tutmaz
ayacak göz
sözde bozanla boyanmaz
hasat vakti ektiği tomuracak ambarında
günahları ayıklayarak
sığınacak sevabın arkasına
boşuna
bu kıyas geçmez kendinde hayra
duvarlarından
Sığamadın küçük yüreğim
koca evrenin uçsuz bucaksızlığına
öyle ya
sonsuz evren sığar
senin kapakçıkların ardındaki
duvarsız odacıklarına
geç kaldın daha doğmadan
mukadderatına
duman duman örülen sedefsi bulutlar
meçhul bir külliyat
bir kümülüs
Beni zuhur ettin
barındığım efkarımın sis küfesinde
Buhur ile uladın azar yanımı tar göğsünün inleyen kafesine
Nefsim hengame varlığına umut eder
Rücu ile sabrı zamana sen için var edene kusur eder
Kusurumun kın bendi
her şey Bir şiirde başlar
uyaksız redifsiz kuralsız
sözsüz amaçsız
-destek olun bir birinize
tufan günü geldiğinde.......mi?
sarılacaksınız ölünüze
yaşarken paylaşmayı bilmiyorsanız
ölümden sonra neyi ödünç vereceksiniz birbirinize
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!