İstiklal Savaşı’nda yurdumu atalarım
Bin güçlük, bin zorlukla kurtardılar yurttaşım
Gitmişti ki cepheye şehit olmuş Memedim
Dönmemişti sılaya, bir kez olsun yiğidim
Silah yok, mermi yok, top yok, dev bir iman var
…………….Doğa’nın Bir Mucizesine,
....................................................
Açık kumral küçük bir kız çocuğu,
Elma şekeri tadında,
Gün akşam oldu
Geç kalınmış bir vakittir artık.
Vazoda şebboylar sarardı, soldu.
Gözden düşen damlalar asittir artık.
Günyüzü sana gelen bir yoldu
Bitişe atılan imzalı bir akittir artık
Önce mutlu ettin beni
Sonra derinden üzdün
Onun için boynum bükük.
Onun için bu burukluk.
Bir adı yok bunun
Kuru bir hıçkırık.
Şöyle gözlerden uzak,
Bir sahil kıyısında
Kuşların şarkılar söylediği,
Yemyeşil ağaçlar arasında
Mor menekşeler, rengarenk güller
Sarmaşıklar uzanmış duvarlarında
Seninle
dans ederken
bakışlardaki anlamlarda
yaşamalı seni
ruh zenginliğinde aramalı
müzikle birlikte coşan
Hayat kısa bir yoldur ama uzun görünür
Büyüler güzelliği renkten renge bürünür
Ölmeye yatmak gibi, dalarsın son uykuna
Kimi dopdolu yaşar, kimi de hep sürünür
Yaşıyoruz;
Yanılmalarımızla,
Yanıltılmışlıklarımızla,
Yaşantılarımızı.
Tutunacak direnç noktaları arıyoruz,
Tutunacak bir dal gibi..
Seni bulmak kolay değil.
Kolay olmamalı,
Seni…
Okyanusların derinliklerinde aramalı
Rüzgarına takılmalı
Mavi göklerde uçmalı
serseri kurşun gibi
geceyarısı cümlelerim
ortalıkta dolaşıyor..
şaşkınlığın
bundan olmalı
gülmekten yerlere yatışın
bir insan hic aski kaybetmez mi? sanki her siirinizde yeniden asik olmuss gibisiz,ve siirleri okudugumda gokkusagini gorur gibiyim her turlu duygunun tadi varr
bir insan hic aski kaybetmez mi? sanki her siirinizde yeniden asik olmuss gibisiz,ve siirleri okudugumda gokkusagini gorur gibiyim her turlu duygunun tadi varr