Hey çokça atıp tutanlar
Yaşamadan konuşanlar
Dilleriyle doldurduklarını
Halleriyle boşaltanlar
Satın sahte ballarınızı
Ağustos ayı gelince
Bir zafer sevinci
Sarar beni ince ince
Bayrak bayrak
Bir esinti bürür ruhumu
Malazgirt'ten
Bugün niçinlerim yine
Sağanak sağanak
Ey yüzyıllardır havzasından
Ayetler, hadisler, veciz sözler
Konfüçyüsler dökülen koca Şark!
Bir ambulans sireni
Yaklaşsa bana doğru
Ağır ağır uzaklardan
Mazbut merakım
Bir sıtmaya tutulur
Eyvaaah yandık derim
Bana dapdar
Bir hudut çizmiş
Şekiller, renkler
Ve sayılar
Döndüm baktım
Hep aynı
Biz var ya biz
Dedi filozof Ferhat
Dehrin nadir virajının
Tuhaf şahitleriyiz
Şu internet çağının
Çocuksu dedeleri
Neydi o günler
O günler neydi…
Zaman geçmeyecek
Çocukluk bitmeyecek
Gür saçlarımız sanki
Hiç dökülmeyecek gibiydi…
Kendi enkazının altında inleyen
Tövbe teşne biriyim bugün
Bin pişmanım bilmeden attıklarımdan
Bildiklerim hesap soruyor çünkü
Bugüne kadar yaptıklarımdan
Sana sıcak durana
Soğuk davranma
Elin yanarsa
Kabahat senindir
Kusura bakma
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!