Bu ne tuhaf sevda ki; yapmış seni divane?
Bozsun diye vermedi, Allah sana akıl’ı!
Bir baksana kitaba! En mukaddes dava ne?
Dellenmeyi bırak ta; yeğle lütfen makul’ü!
Okuyana hiç şuur;
Vermiyorsa bir şiir
Onu yazan vatandaş;
Değil asla bir şair.
Öğrenmeden ne gaye;
Lakayt kalma geceye, bil kadrini Kadir’in;
Belki şu leyl bir kula, bir fırsattır arkadaş!
Dua, niyaz Kur’an’la, ver hakkını nadir’in!
Belki bu gün Mevla’dan, son fırsattır arkadaş!
Arzı sarmış helecan;
Sabır Allah’ım sabır!
Dayanmıyor hale can;
Sabır Allah’ım sabır!
Her tarafta şamata
Sordum küllü arife;
Hepsi dedi; tövbe kar!
Uydum haklı tarife;
Oldum artık tövbekar.
Kaybettiğim huzuru, yanlış yerde aradım;
Doğru adres bilenler, cevap verin sesime!
Geliyorsa sizlere, şayet benim feryadım;
Kavuşturun ruhumu, sürur veren nesim’e!
Herkes bir şey söyledi; allak bullak dimağım;
Makullükte son karar;
Olmak gerek tövbekar!
Yok menfaat tehirde;
Çok acilen tövbe kar!
Akil bakar karına!
Şu dünyada tam yaşanmaz mutluluk;
Onun yeri ahiret’tir, ey dostlar!
Mutluluğa bir vesile, hüsn-ü hulk;
Bu nimete sahip olur, sırf haslar!
Sokaklarda ne işin?
Dur da anlat be kızım!
Şerre ise gidişin;
Hemen sonlat be kızım!
Yılan mı var yuvanda;
Sakın etme, arz-ı muhal!
Deme asla; farz-ı muhal!
Hayır iste her dem Hak’tan;
Makul olsun, tüm arz-u hal!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!