Bir çocuk, çıplak ayaklarıyla toprağa bastığında,
dünyanın en eski haritasını yeniden çiziyordu aslında.
Çizgiler, sınırlar değil, duygularla örülmüştü.
Leyla, bu haritayı avuçlarında tutuyordu.
— “Merhamet, sadece başkalarının acılarını görmek değil,” dedi,
“onlarla birlikte yürümek,
ve elini hiç bırakmamaktır.”
Cemil, Leyla’nın sözlerinde kayboldu.
Kendi hayatının labirentlerinde,
kaç kez kaybolmuş,
kaç kez merhametin ışığını aramıştı.
Bir zamanlar kırılan kalbinin her parçası,
bir insanın gözündeki yaşta,
bir dokunuşta,
bir suskunlukta hayat buluyordu.
Ve artık anlıyordu:
Dünyayı değiştirecek şey,
devrim değil,
kalplerin birbirine dokunuşuydu.
Leyla, cemil’in gözlerine baktı ve şöyle dedi:
— “İşte bu yüzden merhamet atlası çiziyoruz.
Çünkü gerçek yol,
insanların yüreklerinde başlar.
Ve o yürekler birleştiğinde,
yeni bir dünya doğar.”
Cemil, derin bir nefes aldı.
Ve içinden bir şiir yükseldi:
> “Adımlarım merhametin izinde,
Her yara, iyileşmenin haritası.”
Gökyüzü, mavinin en saf tonuna bürünmüştü.
Kuşlar, özgürce süzülüyor,
dünya bir kez daha sevginin rengini hatırlıyordu.
Leyla ve Cemil, merhametin haritasını ellerinde tutarken,
bilmedikleri bir geleceğe umutla bakıyorlardı.
> “Yolumuz uzun,
Ama kalplerimiz birleşince,
Hiçbir karanlık
Yürüdüğümüz yola hükmedemez.”
Kayıt Tarihi : 25.10.2025 00:10:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Merhamet Atlası




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!