Beni kendinde gördü kör...
Aynı tadı almıştık,
bir elmanın iki ayrı lokmasından...
Gökten yıldızlar inse, dökülseler her yana
Sarsalar yeryüzünü, örtseler karanlığı
Saçılsalar, ışıklar saçarak dört bir yana
Alsalar gönlümdeki şu garip yalnızlığı.
Ayrı kalmışlar hepsi birbirinden çok uzak
Adı y/ok bu uzanışın...
İsmimizi,
birbirimizde olduğumuz
ancak
varışsız yılların
Garip bir senaryoyu oynuyorlardı onlar!
Açık pencereden bir rüzgar esti;
karıştı, uçuştu sayfalar,
Her nasihat kulağımda küpe yırtığı...
Açık bir şiir güreşinin ikindisinde
ilk oku atıldı
gecenin kara örtüsüne serilen gündüzün...
Üzerine ölü toprağı serpilmiş yorganların
eteğindeki taşlar
kim bilir hangi iç savaşlara gebe...
Çık yerinden
arayıp da bulamadığım sevgi!
Ben değilim sizsiz yaşayan
Ben değilim her an sizi arayan
Ben değilim her nefeste sizi anan
Ben değilim...
Ben değilim;
Göle maya çalmışsam vardır elbet sebebi...
Leb de dedim, leblebi de,
haydi gönülle elimi...
(Taş çatlasın
en son kuş dilini denerim)
Agu magu konuşurken,
annem babam benim dilimden
bir şeyler anlatırlardı
Bilmem neden? ...
Gün geçtikçe büyüyordum.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!