İlhamın hamındaki kor çekirdek,
doymaz bir iştahla dizelere
sığdırmaya yelteniyorsa
yazılmak için var olduğuna inandığı
gür kirpikli, iri siyah yaşamı,
Ben bir insan oğluydum
hisleri,düşünceleri,sevinçleri olan...
Ben bir insan oğluydum
üzüntüleri, hüznü, acıyı duyan...
Ben bir insan oğluydum
değme umutlara yan gözle bakan...
yalnızlığın içinde tutturulmuş bir ıslıkla
akmaktayken gözüne perde inmiş yaşam,
seni, ne sen umursarsın
Bin birinci gece sonrası
gözlerimin önüne
masallarına ipotekli kahramanların
seyircisiz, resmi geçidi gelir...
Sen hangilerinin kuytularında
Fukara sofrasında dört kaşık buluşmuştu
Uzun süreden beri aş görmemiş bomboştu
“Ne tesadüf burada acep ne yapacağız
Hiçbir şeyi tatmadan öylece duracağız! ...'
Nadasa bırakılmış kahve telvelerine ekilir
bir türlü yeşermeyen
serseri başına buyruk tohumlar...
Ne ilktir bu, ne son
katma değeri hesaplanmadan
Hayalinle sulamışım hasretini
Öylesine büyümüş ki sevgimiz
Derken arpa boyları bücür kalmış yanında...
Gördün mü hiç sevgi filizinin göğü delenini?
İşte o tohum bizim sevgimizle ektiğimiz...
Faili meçhul
...................inatlara
..................................bindiririz günleri
Yarı aralık
Farketmeye başladın mı saçındaki akları,
Şöyle bir karıştırırsın belki biraz onları.
Pek de umursamazsın, arasıra çalınır gözüne.
O beyaz tellerdir, başının davetsiz dostları.
Görmeye başladın mı saçındaki akları
Gönüller zemini
Oldukça çorak
Çatlak ve kurak...
Gökyüzü ağlarken;
Bereket umarak
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!