Sildin yüreğinden beni sen!
İz mi bıraktın?
Bahar’ı beklemeye,
Güz mü bıraktın?
Misafirliğin makbulü
Kısa olanmış.
Birkaç günlük
Döşek sermişler,
Söz verdi ay!
Bu gece,
Dolunay olarak
Doğmayacak.
Söz verdi yıldızlar!
Bu gece,
Gidiyorsa yanından!
Elbet var bir sebebi.
Sabırlıyım dediyse!
O kadar da değil ki.
Kerem, Aslı misali,
Yıldızların,
Dili olsaydı keşke!
Gördüğün rüyaydı
Biz hiç inci tanesi gibi
Yağmayız yeryüzüne.
Gerçek mi sandın?
Biz,
Hiç gün batımına,
Şahit olmadık seninle.
Dolunayı kucaklamadık,
Birlikte.
Yıldız kaymalarında
Ne tuhaf değil mi?
İçimi acıtan sen, acımı dindirecek sen.
Bir şarkının,
Nakaratı gibi..
Oysa hep sözlerinde kayboldum.
Bir yudum sevda kırıntısı aramaktan.
Birine bağlanmışsın;
Besbelli,
Koyup gitmiş.
Seni kırmış, yıkmış, incitmiş.
Dudaklarında;
Belli belirsiz hasret şarkısı,
Benden gittin ya, o an dünya yıkıldı,
Bu kalp ağladı inan, sen diye diye.
Kapılar sevenlere, tek tek kapandı,
Bu kalp ağladı inan, sen diye diye.
Mutlu sona varmaya, ramak kalmıştı.
Tutukluyum ben sana.
Yargılandım.
Şimdi, hasret mahkûmuyum.
Cezam; müebbet.
Elimde, kolumda,
Ayağımda prangalar.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!