Soğuk ayazda uykusu kaçan
Alaca rüyalar ötesinde sen
Düşündükçe içini titreten
Yok olma korkusu kadar geren
Yalnızlık, kimsesizliktir üzen
Elekten geçirip öyle güven
İyi ki kitaplar var
Hülyalara daldığım
Neyse ki masallar var
Gerçeklerden uzaklaştığım
İyi ki şarkılar var
Ahenkle mırıldandığım
Kadının yüzündeki çizgilerde gizli
Zamanın acımasız pençeleri
Ellerindeki nasırlardan anlaşılır
Hayata sıkı sıkı tutunuşları
Defalarca yemişse aşk darbelerini
Kalbinin demir parmaklıklarında
Ne zordur kadın olmak bu topraklarda
Çocukken başlar sürer gider aşağılama
Ayıptır günahtır elalem ne der sonra
Hakkın yoktur kimseye karşı çıkmaya
Karışamazsın kendinle ilgili kararlara
Gökyüzü dile gelmiş
Tasvir ediyor beni sana
Kükrüyor kızgınlıktan
Şimşek çakarak etrafa
Gözyaşı seller olmuş
Kıraç dağların eteklerinde
Şirince köydür atalarımın
Yüzyıllarca fakirlik içinde
Yokmuş bereketi bozkırların
Görmeli yakından doğasını
Bugün seni izledim minik bebek
Sanki bana gülümsedin bilerek
Umutlarımıza selam vererek
Sen değilmiydin Devrim’den doğan
Kimbilir hangi dağları aşacak olan
Kendi doğru bildiğin adalet için eğilmeden
Resmini çizdim belleğime
Bir daha unutmayayım diye
Sözlerini ezberledim bilinçsizce
Hep seni yazdım günlüğüme
Senin ismin daim dilimde
Güzellikler getirdim sana
Senin gezmediğin yerlerden
Hiç gitmediğin şehirlerden
Bilmediğin sahillerden
Sevgiler getirdim sana
Seni delice seven aşığından
Sensizliğin gölgesinde yalnız kalmışım
Ying yang misali hep karanlık bir yanım
Ölümden beter gelir kalp kırgınlıklarım
Umutsuzluk içinde geçmez ki hayatım
İçimdeki ses haykırır söyler yanlışlarımı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!