Uyur güneş ay'a bırakır yerini
Sinek vızıltısı kurbağa sesi
Ensemde gecenin kırık nefesi
Ve ötmeye başlar sabaha dek
Yastığımın dırdırlı kesesi
Bir değiş tokuş her gece
Aşkimizi dillere destan edip
Adımı şevkle her an yad edip
Gönlümü bahtiyar şad edip
Mecnunum olurmusun
Askimdan yanan pervane
Sevmedim sevemem güneşi
Düşman bellemiş beni kindar ateşi
Sevmedim Sevemem rüzgarı
Kırarken kollarımı vururken zalim tokatlarını
Soğuk kabuslarda terleyen tenim
Bir çıngırakli yılanın ağzinda elim
Bilinmez bir dünyanin karanlık sokaklarinda
Suskun çığliklarda bükülmüş belim
Aşinasiz bir evrenin hangi yurdundayim
Şu gunes neden karanlık ışık saçmakta
Yıldızlardan daha uzaksın şimdi
Erişilmezi izliyorum her gece vakti
Bazen göz kırpıyor sanki
Uzaklarda arama bana bak
O gözleri bende gör der gibi
Yıldızlardan daha uzaksın şimdi
Sustu vesvese koparan gece
Yitirdi harfleri tek tek hecelerde
Karmaşık bir ruh anlamsız bir simge
Belirdi ufuğun ta ötesinde
Koptu bir ses bir haykırış yerde
Kapalı yollar yakınken uzaksın
Anladım belkide kaderde yasaksın
Beyhude bu arayış bu sızlayış
Tutma yaşlarını kalbim bırak
Yağmur gibi aksın
Soluksuz yaşamaktır bazen yaşam
Şam'ı ararken Irak'ı bulmaktır bazı zaman
Dalarsın bir rüyanın kucağında kimi an
Ve vurur kafaya bir tokmakla bir çan
Son bir duyuş son bir ses
Kendini farklı gören sen
Bir ruh bir beden değilmisin
Seni ayıran ne bizlerden
Altınla mayalanmış madenmisin
Burnun havada başın kaf dağında
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!