Şu âlemi baştan sona dolandım
Bacı, gardaş, âdemoğlu var diye
Vurgun yedim dalga dalga bulandım
Geçemedim vadileri dar diye
Yandan ,yandan böğrüme vurma be yağmur.
Senin de böğrüne vuran mı var sanki.
Dalgalar kudurmuş, kıyıları döver.
Senin de belini kıran mı var sanki.
Gürültüyle başıma boşalman niye?
Uyku tutmuyor gözlerimi.
Bir sağa, bir sola dönüyorum.
Heyecandan patlayacağım.
Ellerim üşüyor.
Yıldız topluyorum yatağımda.
Yarın bayram…
YA ŞEHR-İ RAMAZAN
Nasıl methedeyim Şehri Ramazan.
İftarda bir soğan bulamaz olduk.
On bir ay boyunca aç kaldık gene.
Açlıktan ayakta duramaz olduk.
Yazması kâkülün açmış kenarın
Zülüften saçları taşmış sarkıyor.
Gerdanda açan ter tomurcukların
Göğsünden dışarı akmış taşıyor.
Çözülmüş kemeri düşmüş kenara
Unutma hallacı en-el hak dedi.
Mansur’un hakkını cehalet verdi.
Muktedir Bi ona zındıksın dedi.
Güler Abbasi’ye yedi makamdan.
Önce kırbaçla dayaklar atılır.
Girdim dost bağına içimi döktüm.
Dayanacak halim yok dedi bana.
Çekildim kenara boynumu büktüm.
Karnım bu dertlere tok dedi bana.
Gönülden dergâha girdim içeri.
Yular takmış başa, dizgini yerde.
Kelam yok dilinde, ne varsa belde.
Kör kütük kafalar yatıyor evde.
Dergaha girerken yunmuş sanırsın.
Ne söylesen tafar etmez boşuna.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!