SEVDAM
Zobbun’un çeminde bekledim durdum.
Bakışlar zeytin, gözleri hareli.
Söğüdün altına çadırım kurdum.
Fistan giymiş etekleri kareli.
Ben geceleri yaşarım.
Sokak aralarında,
Yalnız…
Bazen çöpte bir kedi,
Ya da bir köpektir ,
Sual ettim bizim evi kaleye.
Damlar çökük duvarları var diyor.
Sitem ettim kapısında feleğe.
Eşik taşı işte orda sor diyor.
Sızlar oldu kuluncumda küreğim.
Silik sevdaların harlı ateşinde yanmadım ben!
Gecenin ayazında üşüdüm.
Buz kesen gecelerde dağlara sevdalandım.
Gözlerim doruklarda.
Avuçlarımda yıldız taşıdım.
Sarp kayalarda, kartal yuvalarına.
TAKTIM KÖPÜKLERE
Taktı m köpüklere bu gece.
Zokanın ucunda kurşun yüreğim.
Deniz dibi kayalıklarında,
takılı misinam.
Yakınımdan geçiyor.
Seher vakti kalkıp çıktım yoluna.
Ağarmış pamuklar kar yağmış belli.
Tahımdan aşağı arık boyuna.
Dikilmiş iğdeler nazardan belli.
Ulu Arık suyun bulanık akar.
Vakitsiz akşamın demine daldım
Mazlumun haline ağladım durdum.
Mülteci yerine dönüyor yurdum.
Ağlıyor bebeği sallar dizinde.
Sus bebek ağlama,eşik başında.
Yazarım kalemim bükülmez benim.
Sinede yarası var derler bana.
Elimde nasırım hissetmez tenim.
Toros’un bağrında kar derler bana
Harran’a uzandım bir akşamüstü.
Şu âlemi baştan sona dolandım
Bacı, gardaş, âdemoğlu var diye
Vurgun yedim dalga dalga bulandım
Geçemedim vadileri dar diye
Yandan ,yandan böğrüme vurma be yağmur.
Senin de böğrüne vuran mı var sanki.
Dalgalar kudurmuş, kıyıları döver.
Senin de belini kıran mı var sanki.
Gürültüyle başıma boşalman niye?




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!