Yamalı şalvarı, yırtık yemeni.
Karasaban gitti, gördük köteni.
Dağı, bayırı sararmış çimeni,
Anadolu’da adsız köyüm var benim.
Alınlar kırışmış, eller nasırlı.
Topraktır damları, üstü hasırlı.
Ben adam, sen çocuksun.
Gel arkadaş olalım çocuğum.
Bırak adam çocuk,
Çocuk da adam olmuş desinler.
Boş ver be çocuğum.
Mızıkçılık olmaz bizde.
Seher vakti kalkıp çıktım yoluna.
Ağarmış pamuklar kar yağmış belli.
Tahımdan aşağı arık boyuna.
Dikilmiş iğdeler nazardan belli.
Ulu Arık suyun bulanık akar.
Yere düşen bir damla kansa yüreğin.
Bırak toprağın iliklerine işlesin gülüm.
Kırık topraklar senden aldıysa rengini,
Bırak dünya sende arasın dengini.
Yüreğim kanasın…
Âşık oldum yılkı acem kızına
Aldı beni yaban ele götürdü
Mahmuzladım gemi aldı azıya
Dağları devirdi sele götürdü
Dörtnala ayaklar kesildi yerden
Selâm söyle turnam bizim ellere.
Gözlerine yaşlar doldu ha deme.
Derdimi fısılda esen yellere.
Göğsünde otları soldu ha deme.
Saçlarım ağardı yüzüm buruştu.
Allı turnam bizim elden geçersen.
Ölümsüz aşkları belle de getir.
Çadırı toplayıp elden göçersen.
Kum kalsın toprağı selle de getir.
Sarıldım şafakta koklaştım günle.
Türlü türlü diyar gördüm
Benim derdim Anadolu’m
Kürt’ü ,Türk’ü ,Arap’ıyla
Ne güzeldir Anadolu’m.
Anadolu’mun dağları var
Aslımı sorarsan Oğuz boyundan
Göçerek gelmişim Türkmen yurdundan.
Karadağ’dır yerim Yavuzeli’nden.
Çadırı kurup da kalanlardanım.
Harman yerinde davullar vurulur.
Bir kuzu doğurdu koyunun biri.
Yüzdüler onu hemen diri diri.
Meliyor arkandan geliyor sürü.
Av hey de sürüye kaçmasın koyun.
Kuraktı kışımız otlak kalmadı.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!