ışıltılarında seni gördüm şafağın,
esen rüzgârların serinletirken,
ferahlatırken,
yalnızlığımı unuttururken sevdalığın...
derinliklerinde seni gördüm,
İsmini yazmak zor gelir,
Silmesinden belki seni.
Bir isme sığar mı sevda?
Uçsuz bucaksız,
Melodiler yerine.
Her sokağı,
Başka bir sevdaya şahittir,
İstanbul’un!
Beyoğlu’nda deli dolu âşıklar…
Fatih’te gizlice mektuplaşanlar…
Kaldırımlarında tutkulu yalnızlar,
stanbul bugün kendini hediye etti bana,
Bir güvercinin kanadında barışı sundu bana,
Bir adım attım ve ulaştım bulutlara! ...
İstanbul bu gece bir başka güzel sanki,
Siz hiç bu afeti tepeden izlediniz mi?
İstanbul şimdi üzgün, neden diye sormayın.
Belki gökyüzü, aylardır gri olduğu için.
İstanbul belki de, baharlarını özlemiştir…
Ben hiç korkmadım İstanbul’dan,
Ne de kendime bir düşman gördüm!
Uyuyordu adam,
Kadın sinsice yaklaştı,
Yine şişenin dibini bulmuş,
Her yer kaygan bir zemine
oturmuş
Yani şimdi hayal gerçeğe baskın!
Diyeceklerim var daha,
Hemen öyle yüzünü dönme!
Beni hiç dinlemedin ki daha,
Gözlerimi hemen terketme!
Dur, anlatmam lâzım,
dilim adını tekrarlıyor,
ve ben susmak istemiyorum!
şimdi isminin her hecesi,
en güzel şarkı benim için!
ve senden adımı duymak,
çılgınlık bu belki ama
Bu yürek fazla bana,
Öyle deli dolu ki,
Yoruyor beni...
Anlamsız yere coşuyor,
Mantıksız davranıyor,
bu nasıl bir özlemektir!
gözyaşlarım göğüs kafesimde,
deli bir fırtına koparıyor,
şimşekler gözlerimi kör ediyor,
nefesim boğuluyor! ...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!