martılar son çığlığını atsın diye beklemek
nisan da ilkbaharı özlemek
gözlerine inat gördüğünü kabullenmemek
bastığın toprağın altında milyon yılın hatıralarını hissetmek
gökyüzünü karartırcasına bulutlanmak olasıdır
sen de seni armanın bir başka yolu vardır elbet
Yıkılmaya yüz tutmuş bir kale bilirim.
Surlarında sarhoşlar,garibanlar,sokak kedileri...
Suratına şarap şişeleri fırlatılan...
Otları biçilmemiş...
Define avcıları oyuk oyuk etmişler.
Yüzünde açılan her bir çukur binlerce sitem,acı,matem.
bir zebra yavrusu siyah çizgili ala,
sevimli,
kopmuş sürüden,annesinden,
sesssiz,sedasız, masum...
Konuşmak istiyorum; insanın silindiğini; bu toprakların ne hale geldiğini...
Sus diyen olmasa da ulu orta; işine gelmeyenleri dinlemeyenler,
çıkar pisiliğine köküne kadar batmış medya,
kendini düşünmekten aciz siyaset,
çoğunluğu aldatmaya yönelik demokrasi,
temelinden yıkılmış felsefe
Bir çelişki bilirim.
Bir çelişki daha bilirim.
İnkarı imkansız.
Söylemesi acı; baş tacı.
Bir yürüyüş, bir duruş, bir hayata bakış...
Çökmüş üstümüze kara bulutlar gibi.
Bir şeyler söylemek yasak.
Yasaklanmış haller...
Halden anlamaz.
Anlayış mı dedin, o da nedir.
Ne olduğunu sormak kırıcı olur.
Kırma hassas yaratığı.
K anım dondu görünce bir şeyleri.
A nlayınca bir şeyleri.
D aha ne olsun, daha nasıl olsun.
I slak ıslak bakıyorum hayta.
N erden baksan çile, nerden baksan feryat.
Kim ne derse desin gerçekler başka.
Nedendir bilinmez kadın hükümdar.
Bu nasıl komedi, bu nasıl şaka.
Hükmü hiç silinmez kadın hükümdar.
İpler hep elinde son yetmiş yılda.
kadınlar çiçek gibi
koparınca solan
farklı yaratılmış
farklı donatılmış
oldukça hassas
peşinde en çok koşandır değer
Nemli duvarlara türküler yazdım; ağıtlar yaktım.
Utandı karanlıklar.Aydınlık oldu; gecenin bir saatinde.
Kırağı düşmüş yeşillikler baka kaldı.
Şimşekler sustu.
Bin anlam yüklendi,sayesinde yanık bir türkünün.
Gel dedim dosta,duymadı sesimi.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!