Çöl olmayan ne bilir susuzluk nedir, yanmak nedir susuzluktan.
Bir damla mutluluk için sellere düşen bilir, acılar çeken bilir.
Bu ne zulümdür ey insan, ölmedi hiç kimse mutsuzluktan.
Aşk bir tarladır, yolan bilmez başaklarını, tohumunu eken bilir.
Söz geçmez, iknası yok, imanı yok, duman sarmış dünyasını.
Canan bir can alan canan canavar.
Candaki canana can koyana bak.
Hayat, can pazarı başkaca ne var.
Aşka gerçek diyen şu bayana bak.
Can düşer toprağa canan umursuz.
Melekten esinlenmiş yaratan.
Sonra vaz geçmiş...
Sonra vaz geçtiği aşılmamış.
Saçlarını uzatmış genel olarak, üstü kapanmış yerel olarak.
Tırnaklarına oje sürmeye başlamış süs diye.
Nazlı yaratılmış çekilmeyince küs diye.
Yalnızım yine bu gece.
Keşke bir kadın olsa yanı başımda.
O kadın ki; pazarlıksız, korkususuz, şartsız....
Keşke insan olsa, yani kadın olmadan önce.
Keşke insanım dese ben buyum diyince.
Ne denli bir mucizedir bu.
Ata erkil lafta.
Ana erkil var aslında.
Söylemeye cesaret edebilirsen.
Duymak işine gelirse.
Yüreğin yeterse anlarsın, yüreksizlere demedik.
Erkekliğe toz kondurmayanlara demedik.
Kapris makinası, naz makinası...
Aldı eline makası.
Söz vermişti, güya kesmeyecekti.
Kim tutar mecbur kalmadan sözünü.
Tanır özünü...
Gel demiş oldum bir kere.
Yokluğu çekilmez olanın;
birden fazlasının bu kadar tehlikeli olduğu,
bir başka varlıktır yoktur dünyada.
Bu varlık kadın...
Bir kaçını aynı anda sevmek,
kısa devre ile yangın çıkarmak...
Çağdaşmış, modernmiş, hakları varmış...
Eşitmiş yani.
Kulakları ardına kadar açık.
Gözleride...
Açık arar, açıktan.
Düşersen eline, alır ayaklar altına.
İsrar etme boşuna.
Yalan söyleyemem sana.
Süslü iltifatlarım yok.
Benim dağarcığımda yalakalık yok.
Pörtföyüm oldukça kısır.
Biliyorum kaba bulacaksın beni.
Kimi zaman pazarlıkların ustası; kimi zaman pazar hastası...
Hesabını yapmayan hesaplı.
İstediğini alan avanak.
İstediğini yaptırdığını sanan.
Ateşsiz yanan...
Kendini çok şey sanan.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!