Ayaklarına dolaşmadan bilemezsin;
sevda,
vefaszılık,
nankörlük,
kardeşlik ve asık suratlı cibilliyetsiz hayat...
Görkemli ve namussuz bir tebessümü var öykünün.
Bir Deniz görmek isterim.
Rengi mavi olsun.
Pis kokuları olmasın.
Ücretsiz olsun.
Dalgalandıkça marşlar söylesin.
Yüzülesi olsun, seviilesi olsun.
Soğan ekmek yiyenler.
Bounsuza boyun eğenler.
Belirsiz yönler...
Güya sevenler...
Güya övenler...
Sövenler.....
Geceler mi yaşar insan mı yaşar; yaşayan bir şey var o da ayrılık.
Şaşkınlar mı şaşar, dolan mı taşar; çok şayan şey var o da ayrılık.
İnsan mı vefasız vefa mı çöktü,erimez, çürümez, bir tek ayrılık.
Yangın bir alevse, alev gözüktü, alevden beterdir kötek ayrılık.
Benim hiç bisikletim olmadı. 10 yaşında, her gün iki saatten fazla
yürüyerek gittiğim okul yolunda hem erken hemde o kadar yorulma-
dan gitmek içindi...Ne kadar da çok istiyordum. Yosullluk başını al-
mış gitmiş bir bölgede herkesin bisikleti yoktu; ama yüzlerce kişi-
den bir kaçında olan bisiklet her yanımdan geçip gittikçe özlem bir
kat daha artardı. Keşke benim de olsa iki saatlik yolu 30 dakikaya
Kaç kere çıktı bakla.
Kaç kere görüldü niyet.
Kaç kere düştü takke.
Kaç kere görüldü kel.
Kıbrıs sorunu dediler,
Rum'u üye ettler.
Anlam yokmuş anlamsızın özünde.
Zalim olup dikilince anlarsın.
Ne çirkinlik saklı güzel yüzünde.
O maskesi çekilince anlarsın.
Uzatınca tutan olmaz ellerin.
Biz dumanlı bir dağın eteğinde,
bahar özlemiyle yanıp yanıp tutuştuk onca yıl,
haykırdık,
sitemler,efkarlar...
Yaşadığımız yılların baharı yokmuş meğer;
esirgemiş yıl ana.
Anadan doğalı kimsesiz bir ben.
Saraylarda durmuş ne anlamı var.
Yaralar açtıysa her gelip, giden.
Hataymış, kusurmuş ne anlamı var.
Gece tetik çeker, kurşunlar atar.
Düzenli olmakla düzen kurulmaz.
Gizemli dünyanı gizi değişti.
Yavrusu yaralı ceylan vurulmaz.
Avcı avlandıkça tez'i değişti.
Zalimi sırtında taşıyan canlar.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!