Yakup'a,
İzinin üçüncü günü haber gönderdi ustası
Hem işler yoğun
Hem de harçlığını çıkar diye
Ve Yakup yağlı tulumlarını giydi
Eli işinde
Belki hiç farkında olmadan
Yolunu kaybetmiş bir rüzgâr
Uçurduğunda saçlarını
Teninde bulacaksın esintisini
Hep essin diye içinde
Soluyacaksın...
Bir delice tutkudur
Yaşama arzusu olana hayat.
Ayrık otu arsızlığın da
İnadına inadına kök salmak
Tomurcuktan çiçeğe,
Çiçekten meyveye dönmek
Nedeni, niçini yok
Üstelik kurulu değildi sofram
Sadece,
Dudaklarımda sigaram
Bardağımda da çay vardı.
Aniden bir uçak gibi,
Peşi sıra gittiğin
Bu kaçıncı yalanın
Ve sarmal sarmal sarıldığın,
Kopamadığın,
Adına aşkım dediğin
Koca bir yalan olan
Oyunu ben açtım
Ve sen
‘'REST'' dedin.
Gülümsedim, sustum.
Sen kazanmalı,
Ben kaybetmeliydim...
Sokaktasın.
Küçük, zarif ayaklarınla
Karşı kaldırıma geçtin
Beton yığını şehir
Arabalar, otobüsler,
Bisiklete binen çocuklar.
Oklanan bir kalp
Ve içinde iki harf,
Kimler tarafından
Kim bilir ne zaman
Çizilmişti çınar ağacına…
M /S
Kıralım zincirleri
Tüm yaşanmışları istifleyip
Gecenin kuytuluğunda
Bir kibrit çakıp
Verelim ateşlere
Var mısın?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!