İnsanoğlu, dünyaya elleri bomboş gelir
Nasibi ne kadarsa, ancak o kadar alır
Verilen süre dolar, yolculuk tekrar başlar
Dünya malı dediğin, yine dünyada kalır
Ah çekmeden yaşamayı yeğlerdim
Ahlar hayatıma sıralandı hep.
Kederden bihaber gönül eğlerdim
Güzel günler gitti, aralandı hep.
Yatar yatmaz uyur, kalkardım erken.
Bir bayan inanarak örtüyorsa saçını
Ne yapacaksın ki, sen, kafasının içini
Biraz saygın var ise, inanca, özgürlüğe
Şom ağzını kapa da, bilmesinler suçunu
Yusuf’tan güzelsin, Âdem’den ezel
Sevgili sultanım bir tanesin sen
Rabbim yetiştirmiş, yaratmış özel
Hiçbir kusurun yok, şahanesin sen
Bekleye bekleye canım su kesti,
Pişmedi mi daha, bezdirme, Şef’im?
Sözünün yerinde yeller mi esti?
Bizi bir umutla gezdirme Şef’im.
Zannım, boş bulundun estin, gürledin.
Gül yüzlüme, bir hal oldu, kan kusar
Tabipler derdine diyorlar kanser
İlaçlar tesirsiz, doktorlar susar
..... Bu illet merhemle sarılır mı hiç?
TABİATIN HÜZNÜ
Toprağın yüzünde belirdi hüzün
Yemyeşil yapraklar sarardı, düştü
Gülleri soldurdu, nefesi güzün
Ve renkler silindi, küle dönüştü
Akşam vakti, kayıp ettim gölgemi
Bu güneş yeniden doğar mı bilmem?
Fırtına başladı, batarsa gemi;
Azgın sular beni, boğar mı bilmem?
Nemelazımcılık hastalığından;
Kurtuluş çaresi var mı, doktor bey?
Bir reçete yazsan en alasından
Bu sizin meslekte sır mı, doktor bey?
Bu müzmin hastalık tak etti cana
Ne ondan kaçmak mümkün, nede unutmak onu
Ölüm ki, her canlının değişmeyen bir sonu
Çıkar gelir ansızın, sorarlar sebebi ne
Bir bahane bulunur, kapanır gider konu
Mehmet Hocam a selam ve saygılarımı sunuyorum. başarılarının devamını dilerim..