Bekledim
martı sesleri içinde
ayrılıklara hüzün ekleyen.
Sabrımın tılsımıydı Hazar (*)
yoksa
Kadınsın sen
Yokluğunda konuşulur adın
Sesin karanlığa düşer
Gün ışığında yoksun
Sabahlar hiç tanımaz seni!
Beni en çok seven sendin/değil mi?
Beni en çok anlayan
Beni en çok düşünen...
Hani ya, hani ya
Yarını taşıdım otel odalarına
Bilmiyorsun ya!
Başlayan güne almalıyız bütün umutları
Yeni bir sayfa açmalıyız ufkun ötesine
Kim bilir...
Belki kuşları karşılarız bir sabah
Belki zamanla azalır gider
Yurtseverliğin ölümcül bedeli!
Aldanmayın yüzümdeki çocuk seslerine
Gülüşlerim/ anıların keder sayfasıdır.
Kış mevsimidir özlemlerim
Sevmelerim/ susuz çöl yolculukları.
Aldanmayın yüzümdeki çocuk seslerine
Her masal bir savaş öyküsü içimde!
Ankara’da kar yağıyor
Üşüyorum
Gecekondular üşüyor Çinçin'de.
Ankara’da kar yağıyor
Üşüyorum
Dolaşsın ten rengi sevişmelerimiz
Yüzünün en güzel akşamında.
Bu kirli savaş bitecek inan
Bu yorgun ayrılık
Bekle beni
Mutlaka döneceğim.
Beyaz atlasıyla örtüyor ilk kar çocukluk anılarımı
dört mevsimi bahar bir şiire yazmak istiyorum seni
atımın terkisine aldım umutları, acıları geçtim
atım dörtnal, sana geliyorum toz duman içinde.
Yollar, yeniden yaşamaktır kanamış bir günü
Zaman takılmış bir dönenceye
Gece bitmek bilmiyor.
Yarın tatil günü olsaydı keşke
Abdi İpekçi Parkı’nda bekleseydim seni
Geliverseydin Cebeci yönünden
Elinde iki halka simit, sıcacık
Bu şarkılar sadece ikimizin değildi
Bu türküler
Bu haykırış...
Bu yüzden yaktım suskunluğumu
Bu yüzden ayrıldı yollarımız.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!