Eridi karlar
Toprak yeşerdi
Kızıştı canlar
Sıra sıra buz dağlar
Eriyesi baharda
Saat
Sabahın altısı
Hava henüz ışımamış
Ve buz yatağında fır dönen bir divane ben
Küfrün bini bir para -en galizinden hem de
Anlayacağınız; tüm cinlerim tepemde
‘Ş’ iir şiir dolaştın, elde barış fermanı
… Şakır türkü dillerin, ozan Şeyhmus SEVİLMEZ
… Oldun her derde deva, buldun çare, dermanı
… Çeker halay illerin, ozan Şeyhmus SEVİLMEZ
‘E’ n güzel şiirleri, halkın için yazdın sen
Viran olan kalbimde, sevdanın adı hüzün
Dökülür kanlı yaşım, ölüme bir sen kala
Veda ederken ruhum, bittiği yerde sözün
Dikilir mezar taşım, ölüme bir sen kala
Çürümüşken yüreğim bir gönül yarasından
Namusu, mapusu etme bahane
El gibi sen de çal, hayat şahane
İster kap, ister kaç, ister vur, öldür
Her derde devadır, affı Rahşan’e
Hayat bütün hızıyla akarken deli dolu
Ben aç, susuz, uykusuz, yaşayan bir ölüyüm
Sevenler, sevilenler, sararken eli kolu
Ben bir aşkın umutsuz, kanayan bir gülüyüm
Kuş diliyle seslediğim
Allı turnam göçeyazmış
Gül kafeste beslediğim
Gönül kuşum kaçayazmış
Ay ışığı düşmüş suya
'Yaş otuz beş, yolun yarısı...'
Böyle demiş, üstat Tarancı
Bu minval üzre; demek
Daha uzun yıllar var önümüzde
yaşanacak
Asırlık çınar kadar, yaşasan da bahtiyar
Benzer senin de sonun, sessiz, solan yaprağa
Mevsim şimdi sonbahar, geldi çattı ihtiyar
Ecel alır canları, düşer tenler toprağa
Soğuk kentin sokakları
Caddeleri ıslak
Çıplak ve yorgun bulvarda akasyalar
Gökyüzü örtüsünü ağartmış çoktan
Can çekişiyor sokak lambaları
Ve kaldırımlarda ayak sesleri çoğalıyor giderek
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!