Bu ne hal usta, bu nasıl bir iş
Aşkı şakağından vuranlar mı var
Bu öyle kolay mı, basit mi bu iş
Uğrunda ömrünü koyanlar da var
Söyle hadi usta, bir şeyler haykır
Sabaha ne kaldı usta
kaç yıldız daha kayacak
kaç hilal kararacak üstümde
kaç bulut boşalacak haberin var mı
yağmurların arkasında dolu var
doluların sonrasında kar, tamam
Son gemi de senle gitti bu limandan
ardından sürgülendi rıhtımın kapıları
martılar da göç ettiler ardın sıra..
balık ekmek kokusunu rüzgar süpürdü
çöplükler de boş şimdi..
bir haylaz enik var yanında dolanan
Bulutlarım kirli siyah bu akşam
Ufuklarım, koyu sisli.
Umut karaya çalıyor ne yazık
Günbatımları kor gibi, kızılı
Gecelerse çok anlamsız haldeler
Gözlerimde renkler solgun.
Seni bana ne getirir biliyor musun?
Ne götürür yüreğimi düş pembemsi dünyalara.
Buralara düşer duman, çöker ya sis,
Buluşuruz biz…
Firarı oluruz dağlar başında
Karşımızda durur çoban yıldızı,
Bir melanettir çöktü üstüme
Bir ihanet gibi duygularıma
Suskularım var, boğazımda düğüm
Boğumlarda hani tıkalı soluğum
“analatamiyorum”demişti üstat
Daha iyi anlıyorum şimdi
Sana olan sevgimi haykıramasam bile,
Seni yazdım hep seni bütün hatıralara,
Gönlümde ki isyanı durduramasam bile,
Seni yazdım güzelim gökteki yıldızlara.
Kalsak bile hep böyle iki ayrı kutupta,
Ben yine gün batımında'ydım
sonsuzuna uzandığım hayallerin
yol çatımında.
çoban yıldızı yine orda'ydı
dolunay orda.
karıncalar uykuya dalmıştı o an
Ben, uyumak istiyorum aslında
Hülya'lar kurup, rüyalarıma dalmak
Sarılmak geceye, koyun koyuna
Yatmak karalarımla sabaha
Kirpiklerimin dikenlerini kırıp
Ateşleri ben alırım koynuma
sende dola kırağıları boynuna ey sevgili
yollarına düşünce ay, vay anam vay
... yükseleceğim duman duman
kararacağım bir zaman, görürsün!
Kendisine özgü stil ve tarzını çok beğendiğim serbest yazan, sürekli peşinde olduğum bir şair,benim şairim :)) Ne yazsa kalemine çok yakışıyor,kelimeleri adeta köklerinden söküp çıkarıyor sonrada kendi sevgisiyle besleyerek yazıyor.Herhangi bir yerde şiirini görsem altında adı olmasa bile en doğru ...