Umuda yürüyorum...
Ufuk çizgisini kara bulutlar örtse de
Çoban yıldızlarım gizlense de semada.
Sevdalarımdan pusulalar yaparak,
Umuda yürüyorum....
Ilık ılık bir sevda akar yüreğime,
Say ki dağlar oynar yerinden,
Yalçın kayalar parçalanır.
Korkarım...
İhanetler, acılar gelir aklıma
Senin olmayan bütün sesler
Kulağımda sadece bir uğultu
Şekiller anlamsız, tabiat ahenksiz
Renklerin ruhu yok içinde sen yoksan
Tadı tuzu yok sensiz yenen aşın
Farkı yok gecenin gündüzün
Git bu elden,
Yalvarırım uzaklara git
Kır çiçeği...
Bembeyaz yaprakların siyaha döner,
Bahara ermeden gülyüzün solar...
Çoraktır bu toprak, su vermez sana;
Bir sahil kenarındasın
Narin avuçlarında bir midye kabuğu
Varınca odana, atacaksın onu da hatıralar kavanozuna
Sende bir anlamı olacak her baktığında
Uyumadan birkaç satır yazacaksın günlüğüne
Yarınlarda bir anlamı olacak…
Kaf dağımda açan yaban gülü,
Zirvelerin nazlı ceylanı,
Çöllerimin umut serabı,
Rüyalarımın meltem esintisi,
Hayallerimin tek prensesi,
Yaklaştıkça uzaklaşan ufuk çizgisi,
Bir şarkı duyuyorum uzaklardan,
Gözlerimden iki damla yaş akıyor.
Bir kadın çığlık atıyor karanlıklardan,
Çığlıklar çığlığa karışıyor,
Evim, sensiz yeni bir akşama daha başlıyor...
Dur rüzgar, dur, sert esip de böyle üzme beni
Bırak hazan yaprağı dallarında çürüsün.
Topraklara karışıp yok olmadan bedeni,
İnsancıklar sürüsü hep altında yürüsün...
Görmez misin,duymaz mısın,garip bir diyarda
Savaş açmışım yel değirmenlerine
Elimde tahta bir kılıç
Vurmuşum amansızca kendimi şövalye sanıp
Sevdalarıma engel tüm kötülüklere,
Bir Fatih haşmetiyle...
Oysa insanlar Don Kişot bu diye gülmüşler anne...
Sensizliğin ayazındayım.
Çiğ gibi hüzün yağıyor gecelerime…
Sırça saraylardan,
Düşmüşüm daracık hücrelere.
Ayrılığa hüküm giymişim,
Hem de müebbet...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!