Otururdum mazinin en acılısına.
Dalgalar eşlik etti şarkılarıma.
Her sahil bir farklı kokar da,
Burası bir sen kokuyor burnuma.
Sahil kumları, çok sevdiğinden seni
Şimdiden af diliyorum.
Üzdüğüm, üzeceğim insanlardan,
Seveninden, sevmeyeninden,
İstemeden öldürdüğüm böceklerden af diliyorum.
Beni bekleyenlerden,
Altta kalanın canı çıksın oynatıyorlar sanki.
Hep altta kaldım, çıkardılar canımı
Yoruldum,
Bitkinim,
Bırakıverin artık n'olur.
Yeminle doydum artık ben güreşe.
Bitiğim diyorum.
Artık kendime bile bir faydam yok diyorum.
Her günüm çöplükten beter...
Yanaşmayın diyorum.
Aklımı kaybediyorum diyorum.
İzinli gününde ve sabahın köründe işe gitti annem
Yazıklar olsun her saçma şeyde vazgeçmeye çalışan bana.
Onun inadının bir kırıntısı bile yeter bana.
Yazıklar olsun sana baba.
Anne, eli ayağı öpülesinin anlamını çok iyi anlıyorum artık.
Aşk ne midir?
Zordur seveni çok olanı sevmek be.
Teni tenindeyken
Ölse itiraz etmeyendir aşık.
Aşkın tarifi yoktur.
İnsan yüzü görmek istemediğimden,
Saptım yolumdan,
Avokado ağacının yere kadar uzanan dallarının arasına girdim.
Köküne yasladım sırtımı.
Konfor alanım yalnızlık,
Ben neden herkese göre farklıyım?
Bunu söyleyenlere sormak istemiyorum da,
Bilen birisi bir söylesin.
Şu saçma dönemde çok ağır müzikler tiksinç gelmeye başladı.
Oysa ne de güzel dinlerdim.
Duyuyor musun sessizliği,
Tadı nasıl yalnızlığın?
Farkındasın değil mi.
Arada bir seni yoklayan karanlığın hasretinden.
Duyamıyorum musun müzikleri,
Yaşarken yaşayamamanın benzersizliği.
Aktiflikle pasifliğin çelişkisi gibi,
Var ama yok aslında.
Etkileniyorsun aslında ama etkilenmiyorsun gibi de.
Ve bu kadar huzursuzluğun arasında karanlıkta var olmaya çalışan incecik bir fidansın sen.



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!