Belki kendime bir faydam dokunur ümidiyle yazıyorum.
Yaratılışı bozuk, kötü.
İçi kan ağlayan birisiyim ben.
Düzelmeye çalıştıkça dibe doğru batan, daha beter olan, sahte, karaktersiz birisiyim.
İtiraf etmek zorundayım.
Lanetlenmiş Alınyazım
Kaç kurşun da ölür insan
1,2...
Yeter bu rakam bence.
Sanmasam da beni sevmediğini.
Ne yaptım ki hayatında bu kadar kötü yer edindim.
Neydi beni tek kalemde silmeni gerektirecek sebep?
Ne yapmış olabilirim ki;
Senin bu kadar nankörleşeceğin?
Yazları böyle işte, çok gelemiyorum yanına.
Ama ilk fırsat hep sensin.
İnanır mısın çok özledim.
Özleme sevgim de bundan.
Alanya da daha bir yanımdasın.
Öğrettin acı çeke çeke bir daha karşılıksız sevmemem gerektiğini.
Bir baba önümde,çocuğu yanında onu izlerken salıncakta sallanıyordu.
Arkamdaki sahada basketbol oynayan çocuklardan birisi arkadaşlarına ' ben akciğer kanseriyim ' biraz insaf dercesine konuşuyordu.
Ortadaki ben her ikisini de yaşamak isteyen.
Nasıl mı kurtuldum?
Panzehrini buldum.
O, ihtiyacım olan yalnızlıktı.
Sızımı, derin boşluklar bırakarak parçalara ayırdım.
Önce, tek derdi o olan kafamı soyutladım.
Sonra, onu her anısıyla,
Sürekli ufacık bir boşluğumu kolluyorsun,
Geç kalmadan girebilmek için içeri.
Beklemeyi sevmiyorsun ben gibi ve çok hızlısın.
Bulaşık süngeri gibi sıkıp bırakıyorsun beni
Özlemeyi öğretmek için sanki.
Sanki seni diri diri kara toprağın altına gömdüm.
Hiç çıkarmaya da niyetim yok gibi.
Benzine bulanmışsın.
Kibriti de ben atıyorum üzerine sanki.
Yaşıyordum ben.
Tetiği de sen çektin sanki...
Yetmeyen akşam nağmelerin de.
Güneşin kızarmasını hiç istemeyen yürekler vardır.
Löküs eşliğinde de olsa,
Sadece sedasını bir kez daha duymak isteyen sarhoş kalpler,
Bacası çekmese de




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!