Bedenim...!
Yokluklarla savaştı,
Sefaletle yoğruldu,
Acılarla kavruldu.
Soruyorum seni, eski dostlara.
Arıyorum bir telaş, bir heyecan.
Yüreğimde depremler olmus, sehir enkaz.
Soruyorum, koşuyorum umutsuzca.
Tanıdık tanımadık herkese.
Saklıyorlar seni benden telaşla, sıkışıyorlar köşeye.
Yaşamın pençesinde,
Ateşler içinde yatan bebek..!
Dertler ortasında,
Bir ana,
Bir baba,
Yıldıztepe’de...
Yamaçlarında,
Güneşi batırdık...
Ay doğurduk...
Sularında cırpınırdık...
Doğru gözleri,
Doğru sözleri,
Doğru kalpleri unutmuşlar.
Sahte sevgilere, Geçmişe.
Mutluluk adına yaşanan sahte oyunlara,
Yenik düşmüşler..!
Panik içine düştüğünde ve etrafındakiler seni,
Adeta bir deli olarak görüp terk ettikleri zaman;
Sen onurun ve namusun uğruna kafanı dik tutabiliyor,
İtidalini kaybetmemek için her şeyi göze alıyorsan,
Öksüz...!
Yetim yazlarımda,
Özlemle...!
Hasretle ararım seni.
Babamı...!
İstanbul...!
Sahipsiz,
Perişan,
Yedi köşeli,
Taşkın bir han.
Direği sızlıyor burnumun,
Pınarları doluyor gözlerimin.
Film şeridi oluyorsun zihnimde,
Seyrediyorum seni ve yaşadıklarımızı.
İçim akıyor ılık ılık,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!